MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... İlçesi Erik Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 117 ada 187 parsel sayılı 228,92 metrekare yüzölçümündeki kendisine ait taşınmazın devamı niteliğinde olan ve ... çalışmaları sırasında yol olarak bırakılan 50-60 metrekarelik bölüm hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2009 yılında tespit yapıldığı, söz konusu davanın ise 21.07.2014 tarihinde açıldığı, ancak kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için aranan makul sürenin aşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, Gayrımenkul mevzuatımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında ... öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre öngörülmediği gibi, ... tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı ... Kanunu"nun 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılabildiğine göre mahkemece varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca öncelikle, TMK"nın 713. maddesinin 3. fıkrası gereğince tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı, diğer bir anlatımla tescil davasının ... ve taşınmazın bulunduğu köy ya da ilgili kamu tüzel kişiliği hasım gösterilmek suretiyle açılması gerektiği göz önüne alınarak; davalı olarak gösterilen ... yanında Hazinenin ve hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada taraf olması gerektiği göz önüne alınarak davacıya ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Hazineyi davaya dahil etmek üzere süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda 3402 sayılı Kanun"un 14, 17 ve TMK"nın 713/maddesi kapsamında 1-4-5 maddeleri kapsamında araştırma ve inceleme yapılıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.