22. Hukuk Dairesi 2018/3700 E. , 2018/8684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacının güvenlik görevlisi olarak alt işveren nezdinde çalıştığını iş akdinin 13/11/2015 tarihinde sona erdirildiğini, feshin haksız olduğunu belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili; husumet itirazı ile davalılar arasında asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin olmadığını, davacının görevini gereği gibi yerine getirmediğini alt işveren tarafından uyarılmasına rağmen iş akdine son verilen işçiye tazminat ödemesi yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Ş vekili; davacının çalıştığı süre boyunca görevinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmemesi ve yeterli performansı gösterememesi nedeniyle iş akdine işveren tarafından geçerli nedenle son verildiğini, tazminatlarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş akdinin 13/11/2015 tarihinde görevinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmemesi ve performansının yeterli bulunmaması gerekçeleri ile davalı işveren ... Güvenlik A.Ş. tarafından feshedildiği işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı, esas fesih nedeninin işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı olduğu, bu hususta davacı işçinin kusurunun bulunduğu yönünde işverenin kanaatinin olduğu ancak bu hırsızlık olayı ile ilgili olarak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının savunmasının alınmamış olması, kusurunun tespit edilememesi ile işverenin haklı fesih için gerekli olan sürede akdi feshetmemiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Ancak işe iade hükmü kurulurken, hangi işverenin nezdinde işe iade edildiği belirtilmeksizin davalılar nezdinde ve çalışmış olduğu güvenlik personeli olan işine iadesine, şeklinde hüküm kurulmuştur.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı ...Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, Mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere davalı ...Ş. tarafından performans yetersizliği nedeniyle davacının iş sözleşmesi feshedilmişse de bu hususun ispatlanamadığı, davalı ...Ş. vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı ...Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Kanuna uygun şekilde kurulan alt ve asıl işveren ilişkisinde, işe iade davasının her iki işverene birlikte açılması halinde, iş akdinin haklı ve geçerli bir nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği halde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası mali yükümlülüklerden alt işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekmektedir. Bu hususlar gözardı edilerek hangi işverene işe iade edildiği belirtilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hükmü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-... Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin 05/10/2017 tarih ve 2017/2539 esas-2017/2265 karar sayılı ve Kayseri 2. İş Mahkemesinin 20/04/2017 tarih ve 2015/841 esas-2017/186 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının ... Güvenlik A.Ş. işyerindeki İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılar tarafından davacıya müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5-Alınması gereken 35,90 TL karar- ilam harcından davacının yatırdığı 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.20 TL karar- ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine"ye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı 586,50 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili taraflara iadesine
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, kesin olarak, 16.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.