21. Hukuk Dairesi 2015/19953 E. , 2016/15056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan ... Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Davalı ... Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, davalı ... Ltd. Şti. yönünden maddi tazminat isteminin kabulüne manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, kaza tarihinin 08/06/2001, dava tarihinin 30/04/2008 olduğu, davacı sigortalı açısından dava dilekçesi ile 1.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği, 30/12/2014 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın maddi tazminat isteminin 17 863,62 TL olarak artırıldığı ve 10 000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, ıslah ve manevi tazminat taleplerine karşı davalı tarafın süresinde zamanaşımı def‘inde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık bu tür davalarda T.B.K" nın 146.maddesi (B.K.’nun 125.md) gereğince uygulanmakta olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir. Somut olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı ortadadır.
Hal böyle olunca, sigortalının bakiye maddi tazminat istemi ile manevi tazminat istemine ilişkin 30/12/2014 tarihli talebi üzerine, süresinde davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def"i nin kabul edilerek ıslah konusu maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacının kesin maluliyet oranının 08/05/2014 tarihli ATK Genel Kurul raporu ile belirlendiği ve zararın öğrenildiği tarihin bu tarih olarak kabulünün gerektiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ..."ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine 13/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.