17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5551 Karar No: 2018/585 Karar Tarihi: 15.01.2018
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/5551 Esas 2018/585 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Erzurum'da işyerinden hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlal edilmesi suçlarından suça sürüklenen çocuk hakkında açılan davanın görülmesinde, çocuğun tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmediği ve suçu birlikte işlediği kişinin henüz tespit edilemediği belirtilmiştir. Tanık ifadelerinin cürüm niteliğindeki aşamalarda değişkenlik göstermesinin delillerin yetersizliği sebebiyle çocuğun mahkumiyetini gerektirmeyeceği sonucuna varılmıştır. Yargılama sürecinde tespit edilmeyen şüpheli için sıkı bir şekilde araştırma yapılması ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tespiti için tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Kararda ayrıca suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçu nedeniyle artırım cezasına çarptırılmasının ve iş yeri dokunulmazlığının ihlalinde temel ceza belirlenerek fazla ceza tayin edilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Çocuk hakkında zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan hüküm verilmesi hatalıdır ve suça sürüklenen çocuğun tanzim edilen raporlar için ücret ödemesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye göre uygulanamaz. Kararda yer alan kan
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Suça sürüklenen çocuk ...’nın tüm aşamalarda üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ..."ın soruşturma aşamasında eylemi ismini ...l olarak bildiği arkadaşı ile birlikte gerçekleştirdiğini beyan etmesi, yargılama aşamasında 19/02/2015 tarihli duruşmada alınan beyanında ise hırsızlık eylemini ....isimli üst meydanda oturduğunu bildiği başka bir çocukla beraber işlediğini beyan etmesi, mevcut deliller itibarıyla tanık ..."ın atfı cürüm niteliğindeki aşamalarda değişen beyanı dışında, suça sürüklenen çocuk ..."nın mahkumiyetini gerektirir delillerin dosyada bulunmaması karşısında; öncelikle tanık ..."ın ifadesinde belirttiği...isimli şahsın sıkı bir şekilde araştırılması, şahsın tespit edilmesi halinde temin edilerek olaya ilişkin ifadesinin alınmasından sonra sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilip suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule ve uygulamaya göre de ; 2-Müştekinin iftar yapmak için saat:19.45 sularında evine gittiği, saat: 20.30 sularında komşularının haber vermesi üzerine iş yerine döndüğünde ise kapı camının kırık ve iş yerinin karıştırılmış ve dağıtılmış olduğunu gördüğünü beyan ettiği, suç tarihinde Erzurum için yaz saati uygulaması da göz önüne alındığında güneşin batış saatinin 19.52 olması, eylemin bu haliyle TCK"nın 6/1-e maddesinde tarifi yapılan gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiği anlaşıldığı halde hırsızlık suçunda suça sürüklenen çocuğun cezasında TCK"nın 143/1. maddesi uyarınca artırım yapılması, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunda ise TCK 116/4. maddeden temel ceza belirlenerek hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini, 3-Suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1 ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan hüküm kurulması, 4-Suça sürüklenen çocuk hakkında tanzim edilen sosyal inceleme raporu ve adli tıp raporu için takdir edilen 150,00 TL ücretin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3. maddesine ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye göre kendisinden tahsil edilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.