12. Hukuk Dairesi 2011/29320 E. , 2012/13919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 sayılı Tebligat Kanununun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanununun tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/8.maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran merciice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.
Diğer taraftan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için ise bu maddenin 6099 sayılı yasanın 9.maddesi ile değişik 2.fıkrası uyarınca, muhatabın, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilememiş olması zorunludur.
Somut olayda alacaklı tarafından ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/513 esas, 2011/92 karar sayılı 17.02.2011 karar tarihli ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 4-5 numaralı icra emrinin borçlunun ilamda yazılı adresine tebliğe muhatabın adresten ayrıldığı nedeniyle bila tebliğ iade edildiği, icra müdürlüğünce elektronik ortamda İç İşleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde sorgulanılarak belirlenen adresine çıkarılan tebligatın da alıcısı tanınmadığı şerhi ile 02.05.2011 tarihinde iade edilmesi üzerine, ilamda yazılı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre çıkarılan tebligat evrakının aynı madde uyarınca 18.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
İcra takip dosyası içeriğine göre borçlunun bilinen en son adresi ilamda yazılı olan adrestir. Bu adrese çıkarılan tebligat yapılamadığına göre, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2.maddesine göre borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılması zorunludur. Bu nedenle icra müdürlüğünce tebliğ evrakı üzerine adresin borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair kayıt düşülerek, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre bu adrese ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken, borçlunun, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmiş olmasına rağmen, ilamda yazılı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35.maddesine dayalı olarak tebliğ işleminin yapılması anılan yasal düzenlemelere aykırı olmakla, usulsüzdür.
O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesi uyarınca borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.