12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/29323 Karar No: 2012/13918
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/29323 Esas 2012/13918 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/29323 E. , 2012/13918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; TTK. nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, ..., köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için geçerli olup, T.T.K.’nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez. Keşide yerinin kısaltma olarak yazılmış olmasının tek başına bonoyu, bono olmaktan çıkaracak bir eksiklik olmayıp, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde anlaşılabilme koşulu ile çekin vasfını koruyacağı 14.12.1992 gün ve 1992/1 E-1992/5 K.sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da açıkça vurgulanmıştır. Somut olayda, takip dayanağı bonolardan 20.11.2008 vade tarihli olanında tanzim yeri olarak "İst." ibaresinin yazılı olduğu görülmektedir. Kısaltılarak yazılan “İst.” ibaresinin İstanbul’u ifade ettiği ise hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde anlaşılabilir olduğundan, TTK. nun 688/6. maddesinde öngörülen koşulun oluştuğu sonucuna varılmalıdır. O halde mahkemece 20.11.2008 vade tarihli bono yönünden şikayetin reddi yerine anılan senedi de kapsar şekilde takibin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.