20. Hukuk Dairesi 2015/16103 E. , 2017/3738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 132 ada 26 parsel sayılı 1479,76 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemenin davanın kısmen kabulüyle 132 ada 26 sayılı parselin (A) ile gösterilen 755,83 m²"lik kısmının ... niteliğiyle ... adına tapuya tesciline, (B) ile gösterilen 723,93 m²"lik bölümünün ise tesbit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline dair verdiği karar, ... Yönetimi ve ... temyiz üzerine, 20. Hukuk Dairesinin 27.05.2010 gün ve 2010/3634 - 7217 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Davacı ... Yönetimi tarafından dava konusu taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açılmış; mahkemece hüküm kurmaya yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın taşınmazın kısmen kesinleşen ... kadastro haritasının dışında olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Kesinleşen ... kadastro haritası ve tutanaklarının uygulanması yetersiz olduğu gibi, çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 05/11/2003 gün ve 4999 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi gereğince "Herhangi bir nedenle ... sınırı dışında bırakılan ..." olup olmadığı hususunun da değerlendirilmediği”ne değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüyle 132 ada 26 sayılı parselin ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 07.02.2013 gün ve 2012/8753 E. - 2013/934 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası, kesinleşen ... kadastrosu, aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulama haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de bu haritaların ölçeğine bilgisayar ortamında (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 ... tahdit sınır (...) noktası görülecek biçimde, dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazların, memleket haritası, kadastro paftası, ... kadastro haritası ile aplikasyon ve 2. madde uygulama haritasına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve çekişmeli taşınmazın ... tahdit sınırları içinde kaldığı belirlenen kısımlarına yönelik davanın kabulüyle bu kısımların ... vasfıyla ... adına, ... tahdit sınırları dışında kaldığı belirlenen kısımlarına yönelik ise davanın reddi ile bu kısımların tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu 132 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 10/12/2014 tarihli fen bilirkişi raporna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 1.108,26 m²"lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline, (B) harfiyle gösterilen 371,50 m²"lik kısmının ise tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş ... savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 13.12.1976 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından kesinleşmiş ... tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfli bölümünün ... tahdidi içinde, (B) harfli bölümünün ... tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 15/04/2015 tarihli fen bilirkişi ek raporunda çekişmeli taşınmaz (A) ve (B) harfleri ile gösterilmiş olup, bu rapor hükme esas alınmışsa da hüküm kısmının 2. ve 3. bentlerinde 10/12/2014 tarihli fen bilirkişi raporundaki (A) ve (B) harfli alanlara yönelik hüküm kurulması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının 2 ve 3 numaralı bentlerinde yer alan “10/12/2014” ibaresinin cümleden çıkartılarak yerine “15/04/2015” ibaresinin eklenmek suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.