22. Hukuk Dairesi 2018/604 E. , 2018/8654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının emekliliğe hak kazanmış olması sebebiyle karşılıklı anlaşma yoluyla iş akdinin sona erdirildiğini, alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Tarım Kredi Kooperatifi vekili, davacının diğer davalının işçisi olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, davacının müdür olarak görev yaptığı sırada disiplin cezasını gerektiren usulsüz fiil ve işlemleri sebebiyle kurum zararının davacının alacaklarından mahsubu gerektiğine binaen takas, mahsup definde bulunduklarını, davacının ücret alacakları ile ilgili talepleri yönünden zamanaşaımı defiinde bulunduklarını, mevzuat gereği fazla mesai yapabilmesi için Genel Müdürlüğün talimatının alınması gerektiğini, ayrıca davacının üst düzey yönetici olması sebebiyle fazla mesai ücreti talebinin yerinde olmadığını, davacının kendi kusuru ile kurumu zarara uğratmış olması sebebiyle kurumdan her hangi bir hak ve alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Tarım Kredi Koop. Merkez Birliği vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı alacağının takas edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi uyarınca, iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.
Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren hakka defi denir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz.
Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, def"i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def"i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def"i sebebi ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir.
6098 sayılı Kanunu"nun 144. maddesinde, işçi ücretlerinin rıza bulunmadan takas edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Bu genel açıklamalar ışığında olmak üzere, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Somut olayda, davalı tarafından, davacının kurumu zarara uğrattığı gerekçesiyle işçilik alacaklarına karşılık takas def"i ileri sürülmüş, ancak mahkemece bu hususun araştırılmaması doğru olmamıştır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Kanunu"nun 144. maddesi, takas def"i yönünden sadece işçi ücretlerine sınırlama getirmekte olup, kıdem ve ihbar tazminatı alacağına karşı ileri sürülen takas def"inin değerlendirilmesi gerekir. Bu itibarla, mahkemece, davalı tarafından ileri sürülen takas def"i kapsamında, davacının, cevap dilekçesinde ileri sürülen eylemleri ile kurumu zarara uğratıp uğratmadığı ile bu husustaki kusuru belirlenerek sorumluluğu tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık da davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusundadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı kooperatif müdürü olarak çalışmış olup, dosya kapsamına göre mesailerini kendisi belirlediğinden fazla çalışma alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.