5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11689 Esas 2020/12953 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11689
Karar No: 2020/12953
Karar Tarihi: 15.10.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11689 Esas 2020/12953 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, 5607 Sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak sanığın vefat ettiği belirlendiği için hüküm yeniden değerlendirilmelidir. Bu sebeple hüküm BOZULMUŞTUR.
Katılan vekilinin nakil aracının müsaderesine yer olmadığı kararı BOZULMAMIŞ, ONANMIŞTIR.
Sanıklar arasında yer alan İbrahim ve İlyas, suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarının ardından beraat etmiştir. Ancak sanık ...'nin temyiz istemi kabul edilerek, hüküm BOZULMUŞTUR.
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi, kararın bozulmasının sebebi ve sonucu ile ilgili açıklayıcı bilgi vermektedir.
19. Ceza Dairesi         2019/11689 E.  ,  2020/12953 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    A) Sanık ..."nun temyiz istemlerine yönelik incelemede,
    UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanığın hükümden sonra 25.11.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    B) Katılan vekilinin temyiz istemlerine yönelik incelemede,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
    1) Katılan vekilinin nakil aracının müsaderesine yer olmadığı kararı bakımından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin hükümde gösterilen gerekçeler yerinde görüldüğünden, katılan vekilinin TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    2- Katılan vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerine yönelik incelemede,
    Sanıklardan ... ile ..."nun suça konu eşyaları otobüsten indirerek araca yüklerken yakalandıkları olayda sanık ..."in savunmasında sanık ..."in kendisini arayarak İbrahim"e yardım etmesini söylediğini beyan etmesi, sanıklar İbrahim ve İlyas"ın aynı otobüsle seyahat etmekte olmaları aşamalarda beyanlarının çelişkili olduğu, beyanlar arasındaki çelişkinin giderilemediği, 1239 karton sigaranın siyah poşetler içinde, baklavaların kutuları içinde birlikte otobüsten doblo araca naklinin yapıldığının tespit edildiği bütün olarak değerlendiğinde mahkumiyetleri yerine suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek beraatlerine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.