20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16095 Karar No: 2017/3736 Karar Tarihi: 27.04.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16095 Esas 2017/3736 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/16095 E. , 2017/3736 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 12/11/2010 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu ... Köyünde kain, 13.040 m2 yüzölçümündeki 1467 parsel (yeni 156 ada 5 parsel) sayılı taşınmazın mera niteliğiyle davalı Köy Tüzel Kişiliği adına tapuda kayıtlı olmasına karşın, 06/02/2007 tarihinde kesinleşen ... tahdidine göre, ... tahdit alanı içerisinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... vasfı ile ... adına tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır. Birleştirilen dosyada davacı ... Köy tüzel kişiliği temsilcisi ise dava konusu 1467 parsel sayılı taşınmazın mera niteliğinde olup, 2007 yılında yapılan ... kadastro çalışmalarında ... sınırları içinde bırakılması işleminin hatalı olduğunu belirterek taşınmazın ... sınırlarının dışına çıkarılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; ... Tapulama Mahkemesinin 1978/359 Esas 1983/113 Karar sayılı kararının eldeki dava açısından kesin hüküm niteliğinde olması nedeni ile asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne, dava konusu 156 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılmakla kesinleşen ... kadastro tutanağının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı-davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava, tapu iptali ve tescil; birleşen dava ise ... kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 10/08/2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre asıl davanın red, birleşen davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; ... köy tüzel kişiliği tarafından birleşen dosyada açılan ... kadastrosuna itiraz davası yönünden hüküm kurulurken, taşınmazın tamamı ... sayılmayan yerlerden olduğundan, ... kadastro tespitinin iptaline ve ... sınırları dışına çıkartılmasına şeklinde hüküm kurulması gerekirken ... kadastro tutanağının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının "B-1" numaralı bendinde yer alan “kesinleşen ... kadastro tutanağının iptaline” ibaresinin cümleden çıkartılarak yerine “... kadastro tespitinin iptaline ve 156 ada 5 parselin ... sınırları dışına çıkarılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı HMUK"nın 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/04/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.