4. Hukuk Dairesi 2015/6784 E. , 2015/8465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 27/10/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar ... ve ..."nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalılar ... ve ..."nun diğer temyiz itirazına gelince;
a)Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (6098 sayılı TBK.m.58) maddesinde hakimin tazminatın ödenmesi yerine diğer bir yaptırıma veya ilave bir yaptırımı öngören bir karar verebileceği gibi, saldırıyı kınayan bir hüküm de kurabileceği öngörülmüştür. Medeni Kanun’un 4. maddesinde ise yasanın takdir hakkı tanıdığı durumlarda hakimin somut olaydaki olguları gözeterek hak ve adalete göre karar vereceği düzenlenmiştir.
Davaya konu edilen olayda, mahkemece tazminat ödenmesine yönelik bir kararın hüküm altına alınması ile davalının hukuka aykırı eylemlerinin sabit olduğu belirlenmiş, böylece hem hukuka aykırılığın saptanmış olması ve tazminat verilmekle davacının tatmin duygusu sağlanmış bulunmaktadır. Somut olayın özelliğine, haberin verilişinden bu yana uzun bir sürenin geçmiş bulunmasına ve Borçlar Kanunu’nun 49/2 (TBK.m 58/2) maddesindeki ölçüler esas alındığında ayrıca hüküm özetinin yayınlanmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
b)Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayın tarihi, olayın gelişim biçimi, haberde bahsi geçen sözlerin ağırlık derecesi ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) nolu bentte gösterilen nedenle temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.