5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11986 Esas 2020/12950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11986
Karar No: 2020/12950
Karar Tarihi: 15.10.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11986 Esas 2020/12950 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hüküm temyiz edildi. Yerel Mahkeme mahkumiyet hükmüyle birlikte kullanılan aracın iadesine karar verdi, ancak bu kararın yasa yolu denetiminde hukuka uygun olması halinde sanığın araç üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı ve bu durumun mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı vurgulandı. Temyiz isteğinin reddi nedeni olmadığından işin esasına geçildi. İlgili kanun maddesi 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13. ve TCK'nın 54. maddeleridir.
Hükümden sonra yayımlanan 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 5. maddesine göre, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtildi. Yerel mahkemece ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılması gerektiği vurgulandı. İlgili kanun maddesi 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 5. maddesidir.
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün alt hadden uzaklaşılarak hakça teşdit yapılmaması, TAPDK'nın davaya katılan olarak kabul edilmesi ve suçtan doğrudan zarar görmeyen TAPDK lehine vekalet ücret
19. Ceza Dairesi         2019/11986 E.  ,  2020/12950 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi,kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 13. ve TCK"nin 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, 2 nolu bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi hâlinde, yasa yollarının tüketilmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması hâlinde, bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS Ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasanın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
    1-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin hükme yönelik incelemede;
    Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;



    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5. maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında ""etkin pişmanlık"" hükümlerinin uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, yerel mahkemece ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    1-Suça konu 1940 karton kaçak sigaranın miktar ve değeri dikkate alınarak belirlenen hapis cezasında alt hadden uzaklaşılarak hakça teşdit yapılması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında eksik ceza tayini,
    2-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nın davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
    3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.