16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1536 Karar No: 2018/2286 Karar Tarihi: 05.07.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1536 Esas 2018/2286 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı mahkum edilen sanığın istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendiğinde, usul işlemlerinin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun elde edildiği, ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve eylemin doğru olarak nitelendirildiği belirlendi. Sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği için temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm ONANDI. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 314/2, 62, 53, 58/9, 63 maddeleri ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/1536 E. , 2018/2286 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK 314/2, 62, 53, 58/9, 63 maddeleri ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi gerekçeli karar başlığında ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin sanığın yakalanarak gözaltına alındığı tarih olan "12.12.2016" yerine “2016” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.