11. Ceza Dairesi 2020/4122 E. , 2021/1770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Hükümde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, CMK’nin 34 ve 230. maddelerine uygun olarak iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazıldığı, kanıtların tartışılarak değerlendirildiği, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin belirtildiği anlaşılmakla, hükmün gerekçesiz olduğundan bahisle bozma isteyen; Mahkemenin 11/05/2015 tarihli bilirkişi teslim yazısında; “dava dosyası ve ekleri, 11 adet fatura koçanı ve defterleri”nin bilirkişiye tevdii edildiği anlaşılmakla, ek bilirkişi raporu düzenlettirilmesi yönündeki bozma isteyen; ayrıca sanığın savunmasının alındığı 05/05/2015 tarihli ve hükmün verildiği 17/11/2015 tarihli oturumlarda tutuklu veya hükümlü olmadığı anlaşılan, bu nedenle duruşmaları takip etme olanağı bulunan sanık için duruşmalardan bağışık tutulma hakkı hatırlatılmadan yokluğunda hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yönündeki bozma isteyen tebliğname görüşlerine iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davalarında; sanığın, olay tarihinde telefon ve kontör satışı yaptığını, sonrasında kuyumculuk işine de girdiğini, üç ay kadar çalıştıktan sonra zarar edince kapattığını, sahte fatura düzenlemediğini savunması, temyiz dilekçesinde; işyerinde kuyumculuk yapıp müşterilerine altın sattığını, karşılığında fatura istediklerini, suç teşkil eden herhangi bir fatura düzenlemediğini beyan etmesi, Vergi Tekniği Raporunda; POS cihazlarından çekim yaptıran kredi kartı sahiplerinin verdikleri ifadelerde; sanıktan gerçekten bir mal veya hizmet satın almadıklarını, nakit ihtiyaçlarını karşılamak için kredi kartlarını kullandıklarını, karşılığında para aldıklarını bir kısımını da sanığa komisyon olarak verdiklerini, kendilerine kredi kartı slipleri dışında belge verilmediğini beyan ettiklerinin belirtildiği, ancak ifadelere ilişkin tutanakların rapora eklenmediği, sahte olduğu iddia edilen faturaların kredi kartı sahiplerine mi yoksa başka mükellefler adına mı düzenlendiğinin dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
1- İlgili Vergi Dairesinden sanığın POS cihazı ile çekim yaptığı;
a) Kredi kartlarının sahibi olan kişiler hakkında yapılan karşıt inceleme raporlarının onaylı örneklerinin istenmesi,
b) Aynı kişilerde, sanık tarafından düzenlenen fatura ele geçirilip geçirilmediğinin sorulması, varsa asıllarının veya örneklerinin istenmesi,
2- Sanığın, 2009 ve 2010 yıllarında kredi kartlarını kullandığı kişilerin tespiti ile kanaat oluşturacak sayıda kişinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sanıktan gerçekten faturalarda yazılı malı alıp almadıklarının sorulması,
3- Mükellef tarafından ilgili yıllarda sahte olarak düzenlendiği iddia edilen fatura dökümünün vergi dairesinden istenerek, adlarına fatura düzenlenen şirket veya mükellefler bulunup bulunmadığı, var ise bu mükellef ve şirket yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan vergi tekniği raporu düzenlenip düzenlenmediğinin sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin istenmesi, şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, varsa dosyanın getirtilerek incelenmesi, bu şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri, söz konusu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması,
4- Gerektiğinde faturaların, gerçek kontör satımına ilişkin olup olmadığının belirlenmesi yönünden, sanığın satımını yaptığını söylediği kontör ve altınlarla ilgili kayıtların getirtilerek, yeterli mal girişi olup olmadığı ve alım ve satım miktarlarının uygunluğu yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
5- Kabule göre de;
a) Her bir takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu ve ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, hangi yıldan verildiği de belirtilmeksizin tek hüküm kurulması,
b) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.