Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/9520
Karar No: 2021/2102
Karar Tarihi: 1.03.20201

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/9520 Esas 2021/2102 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda, dolandırıcılık suçundan şüphelilerin kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak müşteki vekili tarafından yapılan itiraz sonrası Söke Sulh Ceza Hâkimliği soruşturmanın genişletilmesine karar vermiştir. Yapılan incelemeler sonucunda şüphelilerin suç işleme kastlarının var olup olmadığına ve hukuki durumlarının tayin edilmesi gerektiği kanun yararına bozma talebiyle belirtilmiştir. Bu nedenle Söke Sulh Ceza Hâkimliğinin kararı bozulmuş ve sonucuna göre işlemlerin yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi: Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. madd
15. Ceza Dairesi         2020/9520 E.  ,  2021/2102 K.

    "İçtihat Metni"



    Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Didim (Yenihisar) Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/11/2017 tarihli ve 2017/6102 soruşturma, 2017/3656 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı müşteki vekili tarafından yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine ilişkin Söke Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/02/2018 tarihli ve 2018/526 değişik iş sayılı kararını müteakip, Didim (Yenihisar) Cumhuriyet Başsavcılığınca belirtilen eksiklikler giderildiğinden bahisle itiraz hakkında karar verilmesi talebinde bulunulması üzerine, itirazın reddine dair mercii Söke Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/04/2018 tarihli ve 2018/1431 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 28/08/2020 gün ve 94660652-105-09-10044-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/09/2020 gün ve 2020/76579 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Somut olayda, müştekilerin şüpheliler ... ve ..."ın ortağı ve yöneticisi oldukları Aykar Ltd. Şti"nden harici satış sözleşmesi ile gayrimenkul satın aldıkları, taşınmazın bedelinin şüphelilere ödedikleri halde şüphelilerin tapuları devretmediklerinden bahisle şikayetçi olunması üzerine, taraflar arasındaki anlaşmazlığın hukuki ihtilaf niteliği taşıdığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müştekiler ve şüpheliler ile varsa tanıkların beyanları alınıp, Didim 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/334 esas sayılı dosyası ile şikayet dilekçesinde geçen benzer nitelikteki hukuk dosyalarının celbi ile incelenmesi suretiyle, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yabancı uyruklu müştekilerin, vekili tarafından verilen şikayet dilekçesinde; müvekkillerinin, şüphelilerden adi sözleşme ile gayrimenkul satın aldığını, banka aracılığıyla bedelini ödedikleri ve tapunun devri için onlara vekaletname yolladıkları halde şüphelilerin bankalardan krediler alarak ev üzerine ipotek koydurup devri gerçekleştirmedikleri gibi görüşmeyi de kabul etmediklerini belirttiği, ayrıca şüphelilerin aleyhine benzer türden mağduriyetlerle ilgili hukuk ve ceza dosyalarının olduğundan ve bazı soruşturma dosyalarında verilen takipsizlik kararlarına yönelik yapılan itirazların merci tarafından soruşturmanın genişletilmesi şeklinde sonuçlandırıldığından, bir kısım benzer mağdurların ipotekli taşınmazlarının banka tarafından açık artırma ile satışa çıkarıldığından bahsettiği nazara alındığında; şüphelilerin ifadelerinin alınması, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde belirttiği harici satış sözleşmesi sonrası yapılan ödemelerin araştırılması, şüphelilere tapu devri için verilen vekaletnamenin aslının temini , şikayet dilekçesinde belirtilen ceza ve hukuk dosyalarının celbi ile incelenmesi, bu dosyalardaki taşınmazların akıbetlerinin tespiti ve sonucuna göre şüphelilerin baştan itibaren suç işleme kastlarının var olup olmadığının ve hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekliliğinden ötürü, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Söke Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/04/2018 tarihli ve 2018/1431 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01/03/20201 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi