Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5000 Esas 2016/945 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5000
Karar No: 2016/945
Karar Tarihi: 08.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5000 Esas 2016/945 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/5000 E.  ,  2016/945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1,52/2, 58/7, 53/1. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin.

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    2010 yılı mayıs ayında katılan ve sanığın bir tren yolculuğu esnasında tanıştıkları sırada, sanığın evli olmasına ve memur emeklisi olmamasına rağmen kendisinin köy hizmetlerinden emekli ve dul olduğunu, tekstil atölyesi olduğunu ve yurt dışına ihracat yaptığını belirterek katılanda güven oluşturduğu, daha sonra taraflar arasında yakınlaşma oluştuğu ve sanığın ilerleyen zamanlarda katılanla evlenmek istediğini beyan ederek onunla sözlenmek suretiyle güvenini kazandığı ve bunun sonrasında katılandan 07.06.2010 ve 14.07.2010 tarihleri arasında toplamda 16.000 TL almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda, savunma, katılan beyanı, tanık anlatımı, dekont örnekleri ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.