7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/21406 Karar No: 2019/39263 Karar Tarihi: 23.12.2019
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/21406 Esas 2019/39263 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme, sanık hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hüküm verdi. Ancak, mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Bu karar Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'na henüz tebliğ edilmeden kesinleştirildi. Daha sonra, sanık kaçakçılık suçu işlediği için önceki hükmün açıklanmasına karar verildi. Ancak, 13.09.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar henüz kesinleşmediği için, 8 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştu. Bu nedenle, mahkeme sanığın temyiz istemini kabul ederek hükmün düşürülmesine karar verdi. Kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun, 4733 sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK, 1412 sayılı CMUK (317. madde ve 321. madde), TCK'nun 54/4 ve 66/1-e ve 66/2. maddeleri.
7. Ceza Dairesi 2016/21406 E. , 2019/39263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 13.09.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın TAPDK"ya tebliğ edilmeden 04.10.2011 tarihinde kesinleştirildiği, akabinde sanığın 20.12.2011 tarihinde işlediği kaçakçılık suçu nedeniyle sanık hakkında verilen önceki hükmün açıklanmasına karar verilerek temyize konu hükmün kurulduğu, Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan doğrudan zarar görenin ise TAPDK olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 13.09.2011 tarihli hükme yönelik TAPDK"nun itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu karar anılan kuruma tebliğ edilmediği için henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresi başlamadığı halde, denetim süresinde suç işlendiğinden bahisle yeni esasa kaydedilen dosyada sanık hakkında verilen önceki hükmün açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi mümkün değil ise de, hükmün inceleme tarihi itibarıyla sanığın ilk kez mahkemede ifadesinin alındığı 13.09.2011 tarihi arasında 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, Zamanaşımını kesen son işlemin sanığın mahkemede ifadesinin alındığı 13.09.2011 tarihi olduğu, ifadenin alınmasından sonra zamanaşımını kesen herhangi bir işlem olmadığı temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan, sanık ve müdafiinin temyiz istemi bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, ele geçen kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK"nun 54/4. maddesi gereğince MÜSADERESİNE, 23.12.2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun bozma ve zamanaşımı nedeniyle düşmeye ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 13.09.2011 tarihli kararın suç tarihi itibariyle suçtan zarar gören ve yokluğunda karar verilen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na gerekçeli karar tebliğ edilmeden 04.10.2011 tarihinde kesinleştirildiği, yoklukta verilen kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 13.09.2011 tarihli kararın usulüne uygun olarak henüz kesinleşmediği, kesinleştiğinin kabulü ile denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle dosya ele alınarak hükmün açıklanmasına ilişkin verilen 23.09.2014 tarihli kararın hukuki değerden yoksun yok hükmünde olması nedeniyle temyizi kabil bir karar niteliğinde olmaması ve bu nedenle de zamanaşımının ancak itiraz merciince değerlendirilmesinin mümkün olması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE), 13.09.2011 tarihli kararın kesinleşmesi hususunun mahallinde takdir ve ifasına karar verilmesi yerine, yerel mahkemenin yok hükmünde olması nedeniyle temyizi mümkün olmayan 23.09.2014 tarihli kararının bozulmasına ve zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 23.12.2019