23. Hukuk Dairesi 2014/8908 E. , 2015/4058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı borçlu aleyhinde .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nden aldıkları 2013/420 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/11024 sayılı dosyasından talimat yoluyla haciz işlemi tatbik edilerek borçluya ait menkul malların haczedildiğini, davalı tarafın ise ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/12440 sayılı dosyası üzerinden dava dışı borçlu ile muvazaalı olarak başlattığı ve işlemden kaldırılan takip dosyasını yenilediğini, davacı tarafından haczedilen ve muhafaza altına alınan mallar üzerine davalı tarafından da haciz işlemi uygulandığını, .... İcra Müdürlüğü"nün dosyası üzerinden hazırlanan sıra cetvelinde müvekilinin alacağının 2. sırada yer aldığını ileri sürerek, sıra cetvelinde 2. sırada yer alan alacaklarının 1. sıraya çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın alacağının gerçek olduğu yönünde hiçbir delil getiremediği, davalının aynı zamanda davacı şirkete de borçlu olan dava dışı ... aleyhine, alacağı kambiyo senedine dayalı olmasına rağmen ilamsız takibe geçtiği ve borçlunun takibin başlatıldığı gün ödeme emrini tebellüğ ederek takibin kesinleştiği, ancak, takip kesinleşmesine rağmen alacağın tahsili yönünde ciddi bir araştırma ve işlem yapılmadığı gibi icra dosyası takipsiz bırakıldığından işlemden kaldırıldığı, davacı tarafça borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı alınıp, mallar haczedilip, muhafaza altına alındığı andan itibaren davalının daha önce takipsiz bıraktığı icra dosyasını yenilediği ve davacı tarafça ihtiyaten haczedilen mallar üzerine haciz uyguladığı ve alacağın muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar vermiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu dairemizin kararlılık kazanan içtihatlarıyla sabittir ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 13.06.2014 tarih ve 2014/720 esas – 2014/4581 karar). Davalı, davanın reddini isteyerek alacağının muvazaalı olmadığını savunmuştur. Gerçekten de, davalı yanca 21.11.2011 tarihinde başlatılan ... İcra Dairesi"nin 2011/12440 sayılı icra takibine 16.08.2011 tanzim tarihli ve 16.09.2011 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli bono esas alınmış ve takip talepnamesi ekinde icra dosyasına sunulmuştur. Davacının icra takibi ise, 20.09.2013 tarihinde başlatılmış olup, dayanağı ise, 10.09.2013 tarihli bonoya dayalıdır. Ayrıca, sıra cetvelinde taraflar dışında başka bir alacaklı yer almamaktadır. Bu itibarla, davalının takip tarihinin davacının alacağının doğumundan önceki tarihli olduğu göz önüne alınarak davalının davacının alacağının tahsiline engel olmak amacıyla alacak ihdas etmesi ve takip başlatması söz konusu değildir. Şu halde, davalının alacağının muvazaalı olduğu kabul edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne dair yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.