Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6437
Karar No: 2019/9912
Karar Tarihi: 08.10.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6437 Esas 2019/9912 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/6437 E.  ,  2019/9912 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : Tüm sanıklar hakkında; TCK"nın 89/1, 89/3-a-b, 62, 51, 51/3, 7, 8. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar Selahattin ve ... müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar Selahattin ve ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    23/04/2008 olan karar tarihi gerekçeli karar başlığına 28/04/2008 olarak yazılmış ise de; bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre sanıklar Selahattin ve ..."nin yetkilisi olduğu, sanık ..."ın ise teknik nezaretçi olarak görev yaptığı mermer ocağında işçi olarak çalışan katılanın kademede kompresörün hava hortumunu kademe kenarına doğru çekmeye çalışırken 8-9 metre yükseklikten aşağı düşmesi şeklinde meydana gelen ve katılanın hayati tehlike geçirecek, vücdunda ağır (6) derecede kemik kırığı meydana gelecek, organ işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde, iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa neden olacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdikleri kaza sonucu bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanıklar Selahattin ve ... hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanıklar hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz bulunmadığından; yine sanık ..."ın asli kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; teknik nezaretçi olarak atanmış olan sanık ..."ın maden sahasında sürekli gözetim sorumluluğu olmamakla birlikte nezaretçi defterine çalışma sırasında emniyet kemeri takılması ve hortumun makara sistemiyle taşınması gerektiğine ilişkin hiçbir not yazmadığı da dikkate alındığında, tali kusurlu olarak değerlendirilmesi gerekmekte ise de, netice itibariyle sanık hakkında hükmedilen ceza miktarı gözetilerek bu durum bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar Selahattin ve ... müdafii ile Sanık ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" ve (f) bendinde yer alan ""failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanıklara verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, hüküm fıkrasının A1, B1 ve C1 nolu bentlerindeki ""sanığın kastının ağırlığı, amaç ve saiki" ibarelerinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi