16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1541 Karar No: 2018/2280 Karar Tarihi: 28.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1541 Esas 2018/2280 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sıradan bir vatandaşın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna dair elde ettiği kanıtların yeterli olduğunu belirtti ve sanığın tüm iddia ve savunmalarının doğru bir şekilde tartışıldığını, vicdani kanının doğru olduğunu ve suçun kanun tarafından öngörülen tipine uyduğunu belirtti. Kararda, TCK'nın 314/2, 53/1-2-3, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği açıklandı.
16. Ceza Dairesi 2018/1541 E. , 2018/2280 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 24.04.2017 tarih 2015/3 esas 2017/3 karar sayılı ilk derece kararında açıklandığı üzere; FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan iletişim ağı ByLock programını dosya içerisindeki tespit ve değerlendirme tutanağına göre “....” ID numarası ile kullandığı, örgüte müzahir .... isimli sendikanın üyesi olduğu belirlenerek tüm dosya kapsamında göre örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu kabul edilen sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.