22. Hukuk Dairesi 2015/29487 E. , 2018/8629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshettiğini, işyerinde istisnai hallerde fazla çalışma yapıldığını, iş sözleşmesinin G ve H-10 maddeleri gereğince bankaya ödenen ücretin içinde fazla çalışma ücretinin de bulunduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını, yine de aleyhe dava açılmaması için bu kalemler yönünden ödemelerin yapıldığını, davacının çalıştığı sürede ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığını, hafta tatillerinde çok istisnai olarak çalışma yapılması halinde ücretinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Dosya içeriğine göre; mahkemece hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki maktu aylığa fazla çalışma ücretinin de dahil olduğuna yönelik iş sözleşmesinin G maddesi hükmünün; sözleşmede maktu bir aylık ücretin belirtilmemesi nedeni ile somut olaya uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Ancak bu sözleşmenin H-10. maddesinde yer alan; bankaya ödenen ücretin içinde fazla çalışma ücretinin de bulunduğuna ilişkin düzenlemenin varlığı ve dosyaya sunulan ücret bordrolarına göre davacının asgari ücretin iki buçuk katını aşan bir tutarda ücret ile çalıştığının anlaşılması karşısında, fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, davalı savunmasının dayanağını oluşturan ve davacının imzasını taşıyan iş sözleşmesinin anılan hükümlerinin nazara alınması gerekmektedir. Bu itibarla, davacının fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanırken, yıllık ikiyüzyetmiş saat fazla çalışmanın aylık ücret kapsamında olduğunun kabulü gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde sonuca varılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.