Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2660
Karar No: 2021/2435
Karar Tarihi: 03.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2660 Esas 2021/2435 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sigorta tahkim komisyonuna başvuran bir yolcu, trafik kazası sonucu yaralanarak malul kaldığını ve davalıya başvurusunun sonuçsuz kaldığını beyan ederek belirsiz alacak olarak 5000 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 100 TL geçici işgöremezlik tazminatı istemiştir. Uyuşmazlık hakem heyeti, başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 40.567,32 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 1270,91 TL geçici işgöremezlik tazminatının Halk Sigorta A.Ş.'den ödenmesine karar vermiştir. İtiraz hakem heyeti davalının itirazının kısmen kabulüne karar vererek hükmün sair kısımlarının aynen muhafazasına karar vermiştir. Ancak davalı vekilinin tebligata ilişkin usulsüzlüğü nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, belirlenen tazminat alacağı için faiz uygulanması gerektiği belirtilerek kanun maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: T.C. Anayasası'nda yer alan adil yargılanma hakkı, 6100 sayılı HMK'in 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkı, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesi, 2918 sayılı KTK'nun 98/1, 99/1. maddeleri, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta
4. Hukuk Dairesi         2021/2660 E.  ,  2021/2435 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Davacı ... vekili Av. ...
    tarafından, davalı ... aleyhine 22.04.2019 tarihli dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine hakem heyeti tarafından yapılan inceleme sonunda; itiraz hakem heyetince itirazın kabulüne dair verilen 04.11.2019 tarih 2019/ İHK-15714 sayılı kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 14.10.2017 tarihinde davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığını, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla, belirsiz alacak olarak 5000 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 100 TL geçici işgöremezlik tazminatının temerrüt (09.11.2018) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 41.838,23 TL"ye artırmıştır.
    Davalı vekili, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem heyeti"nce tüm dosya kapsamına göre; başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 40.567,32 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 1270,91 TL geçici işgöremezlik tazminatının Halk Sigorta A.Ş."den 14.02.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti"nce davalının itirazının vekalet ücreti yönünden kısmen kabulü ile hükmün 4. Fıkrasındaki başvuran lehine vekalet ücretinin 1/5 oranında 990,44 TL olarak düzeltilmesine, hükmün sair kısımlarının aynen muhafazasına karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    T.C. Anayasası"nın 36/1. maddesindeki adil yargılanma hakkının ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılması bakımından, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara usulünce tebliğ edilmesi gerekir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Sigorta tahkim yargılamasında da uygulanması gereken Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi ise "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır" düzenlemesini içermektedir.
    Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına esas alınan hesap raporu davalı vekili yerine vekille temsil edilen davalı ... şirketine (asıla) tebliğ edildiği; karara itiraz eden davalı vekili tarafından, tebliğe ilişkin bu usulsüzlüğün de itiraz sebebi yapıldığı; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, tebligatların davalı ... şirketinin (asılın) tahkim sisteminde kayıtlı olan adresine yapılmış olması nedeniyle usule uygun olduğu kabul edilerek inceleme yapılıp davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verildiği görülmektedir. Oysa; davalı ... davada kendisini vekille temsil ettirmekte olup, davaya cevap veren vekil tarafından da tebliğe esas olmak üzere e-mail bilgilerinin cevap dilekçesinde bildirildiği; TK madde 11 gereği vekilin bildirdiği bu adrese tebliğlerin yapılması gerektiği gözetilmelidir.
    Açıklanan tüm bu nedenlerle; vekille temsilin söz konusu olduğu davada yapılacak tüm tebliğlerin vekile yapılması gereği de gözetilerek, hükme esas alınan aktüer raporunun davalı vekiline tebliği sağlanıp eksikliğin bu şekilde giderilmesi ve oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı biçimde ve davalı yanın savunma hakkını da kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Kabule göre de; 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
    Bu durumda ilke olarak; davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir. Somut olayda; sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşılmakla, hasar dosyası getirtilerek davalı ... yönünden faiz başlangıç tarihinin temerrüde düştüğü tarih belirlenmek suretiyle tespit edilmesi (sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi gözetilerek) gerekirken, eksik inceleme ile davacı tarafın davalıya başvurusu ile ilgili bir araştırma yapılmadan hükmedilen tazminata maluliyet raporunun gönderildiği belirtilen ancak maluliyet raporu tarihinden önce olan tarihten 8 iş günü sonrasında faiz hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itiralarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi