4. Hukuk Dairesi 2021/2660 E. , 2021/2435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ...
tarafından, davalı ... aleyhine 22.04.2019 tarihli dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine hakem heyeti tarafından yapılan inceleme sonunda; itiraz hakem heyetince itirazın kabulüne dair verilen 04.11.2019 tarih 2019/ İHK-15714 sayılı kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 14.10.2017 tarihinde davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığını, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla, belirsiz alacak olarak 5000 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 100 TL geçici işgöremezlik tazminatının temerrüt (09.11.2018) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 41.838,23 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem heyeti"nce tüm dosya kapsamına göre; başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 40.567,32 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 1270,91 TL geçici işgöremezlik tazminatının Halk Sigorta A.Ş."den 14.02.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti"nce davalının itirazının vekalet ücreti yönünden kısmen kabulü ile hükmün 4. Fıkrasındaki başvuran lehine vekalet ücretinin 1/5 oranında 990,44 TL olarak düzeltilmesine, hükmün sair kısımlarının aynen muhafazasına karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
T.C. Anayasası"nın 36/1. maddesindeki adil yargılanma hakkının ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılması bakımından, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara usulünce tebliğ edilmesi gerekir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Sigorta tahkim yargılamasında da uygulanması gereken Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi ise "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır" düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına esas alınan hesap raporu davalı vekili yerine vekille temsil edilen davalı ... şirketine (asıla) tebliğ edildiği; karara itiraz eden davalı vekili tarafından, tebliğe ilişkin bu usulsüzlüğün de itiraz sebebi yapıldığı; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, tebligatların davalı ... şirketinin (asılın) tahkim sisteminde kayıtlı olan adresine yapılmış olması nedeniyle usule uygun olduğu kabul edilerek inceleme yapılıp davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verildiği görülmektedir. Oysa; davalı ... davada kendisini vekille temsil ettirmekte olup, davaya cevap veren vekil tarafından da tebliğe esas olmak üzere e-mail bilgilerinin cevap dilekçesinde bildirildiği; TK madde 11 gereği vekilin bildirdiği bu adrese tebliğlerin yapılması gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; vekille temsilin söz konusu olduğu davada yapılacak tüm tebliğlerin vekile yapılması gereği de gözetilerek, hükme esas alınan aktüer raporunun davalı vekiline tebliği sağlanıp eksikliğin bu şekilde giderilmesi ve oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı biçimde ve davalı yanın savunma hakkını da kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de; 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Bu durumda ilke olarak; davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir. Somut olayda; sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşılmakla, hasar dosyası getirtilerek davalı ... yönünden faiz başlangıç tarihinin temerrüde düştüğü tarih belirlenmek suretiyle tespit edilmesi (sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi gözetilerek) gerekirken, eksik inceleme ile davacı tarafın davalıya başvurusu ile ilgili bir araştırma yapılmadan hükmedilen tazminata maluliyet raporunun gönderildiği belirtilen ancak maluliyet raporu tarihinden önce olan tarihten 8 iş günü sonrasında faiz hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itiralarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.