22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/12195 Karar No: 2018/8606 Karar Tarihi: 16.04.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/12195 Esas 2018/8606 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/12195 E. , 2018/8606 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdiğini beyan ederek kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda davalı tarafından cevap dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde yıllık izne ilişkin belgelerin sunulmuş olduğu, dilekçe ekinde yer aldığı beyan edilmiştir. Ancak eldeki dosyada söz konusu belgelerin mevcut olmadığı görülmüştür, Mahkemece dilekçe ekinde yer aldığı iddia edilen belgeler temin edilerek ve izin formları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yıllık izin ücreti alacağı konusunda eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebidir. 2- Bir diğer uyuşmazlık konusu davacının ücretine ilişkindir. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir. Somut olayda, 01.05.1998-15.10.2012 döneminde tesis müdürü olarak çalışan davacının hizmet cetvelinde son ayda 15 gün çalışma karşılığı 1.795,36 TL ücret aldığı belirtilmiş, buradan hareketle Mahkemece aylık ücret 3.590,72 TL kabul edilmiştir.. Ancak bankaya yatırılan ve bordroda tam çalışılan aylarda görünen brüt ücret 3.239,53 TL olarak görünmektedir. Söz konusu meblağa ilişkin davacının bir itirazı olmadığı gibi tanıklar da bu miktardan fazla ücret alındığına dair beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle alacakların hesaplanmasında esas alınan ücretin bordrolarda yer alan miktar üzerinden kabulü gerekirken aşılarak belirleme yapılması hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.