
Esas No: 2016/5937
Karar No: 2017/11052
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/5937 Esas 2017/11052 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Mahkemece davacı kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkek, usulüne uygun tebligata rağmen süresinde açılan davaya cevap vermediğinden göstermiş olduğu tanık beyanları ve delilleri esas alınarak davacı kadına kusur yüklenemez. Davalı erkeğin ise mahkemece belirlenen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışının yanında evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Buna göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacı kadın, Türk Medeni Kanununun 174/1 -2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat ile 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebini ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürmüş, karşı taraf muvafakat vermemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasına
taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen tarafın onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği gibi değiştirilemeyeceği de hükme bağlanmıştır. O halde, davacı kadının süresinde talep edilmeyen ve davalı tarafça da açıkça muvafakat edilmeyen Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat istekleri ile 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.10.2017(Pzt.)