Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/6-343
Karar No: 2012/555
Karar Tarihi: 12.09.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/6-343 Esas 2012/555 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde kısmen itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulmasıyla ilgilidir. Mahkemece, davalının ibraz ettiği sonraki tarihli kira sözleşmesi dikkate alınarak davacılar tarafından talep edilen kira alacağının ödenmemesi sebebiyle yapılan tahliye isteminin reddine karar verilmiştir. Ancak, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi önceki kararı bozarak, takip dayanağı olan 15.06.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi esas alınarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Hukuk Genel Kurulu da aynı yönde karar vermiş ve direnme kararını bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın kesin olarak kaldırılması” başlıklı 4949 sayılı Kanun ile değişik 68. maddesi
- Aynı Kanun’un “Adi Kira ve Hasılat Kiraları İçin Ödeme Emri ve İtiraz Müddeti” başlıklı 269/2 maddesi
-
Hukuk Genel Kurulu         2012/6-343 E.  ,  2012/555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/02/2012
    NUMARASI : 2011/990-2012/106

    Taraflar arasındaki “itirazın kaldırılması ve tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 16.12.2010 gün ve 2009/1211 E., 2010/1659 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.06.2011 gün ve 2011/2880-7150 sayılı ilamı ile;
    (…Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde kısmen itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, 15.06.2005 başlangıç tarihli bir yıl süreli aylık kira bedeli 1800 TL olan kira sözleşmesine dayanarak, 22.07.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 2008 yılı birinci ayı ile 2009 yılı yedinci ayı arasında kısmi ödemeler düşüldükten sonra ödenmeyen 18850 TL kira alacağı ve 12000 TL işlemiş faizin ödenmesini istemiştir. Davalı süresinde yapmış olduğu itirazında davacının dayandığı kira sözleşmesine itiraz etmemiş fakat 15.07.2005 tarihinde yeni bir kira sözleşmesi yapıldığını bu kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 500 TL olduğunu bu bedel üzerinden, elden ödemeler nedeniyle dava açma hakkı saklı kalmak üzere, 10500 TL kira bedelini kabul etmiş ve fazlaya ilişkin talebe itiraz ederek borcu olmadığını bildirerek takibin durdurulmasını istemiştir.
    Borçlu davalı, takibe dayanak yapılan 15.06.2005 tarihli kira sözleşmesine itiraz etmediği gibi taraflar arasında düzenlendiğini de kabul etmektedir. Bu durumda İİK"nun 269/2. maddesi gereğince takip dayanağının 15.06.2005 tarihli sözleşme olduğunun, kabulü gerekir. Borçlu kiracının yeni bir sözleşme ibraz etmesi halinde bu takip yönünden ikinci sözleşmenin dikkate alınması ve değerlendirilmesi mümkün değildir. Ne maksatla birden fazla sözleşmenin düzenlendiği hususu borçlu tarafından genel muhakemede açılacak bir davada ileri sürülebilir. Bu nedenle takibe dayanak yapılan ve itiraz edilmeyen 15.06.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi esas alınarak uyuşmazlığın çözümü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Öte yandan davalı tarafından kabul edilen 10.500 TL kira bedeli ve 1700 TL icra dosyasına yatırıldığı, 1700 TL’nin vekalet ücreti ve harç olarak yatırıldığının icra dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı borçlunun faize itiraz ettiği ve kabul edilen 10500 TL yönünden hesaplanan faizi, ödemediği gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Karar bu nedenle bozulmalıdır…)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davacılar-alacaklılar vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı tarafından ibraz edilen kira sözleşmesinin sonraki tarihli olduğu, bu sözleşmeye itibar edilmesi gerektiği, davalının bu sözleşmeye göre ödemesi gereken kira bedelini icra dosyasına ödediği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.
    Hüküm davacılar vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme hükmünü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu"nun önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasındaki uyuşmazlığa 15.06.2005 tarihli kira sözleşmesinin mi yoksa 15.07.2005 tarihli kira sözleşmesinin mi uygulanacağı noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle, uyuşmazlığın çözümüne etkili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
    2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın kesin olarak kaldırılması” başlıklı 4949 sayılı Kanun ile değişik 68. maddesinin ilk fıkrasında;
    “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz.”
    Hükmü yer almaktadır.
    Yine aynı Kanun’un “Adi Kira ve Hasılat Kiraları İçin Ödeme Emri ve İtiraz Müddeti” başlıklı 269/2 maddesinde; “Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.”
    Hükmüne yer verilmiştir.
    Bu açık hükümler gözetilerek somut olay ele alındığında;
    İtirazın kaldırılması istemine konu takibin dayanağı 15.06.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesidir. Takip talepnamesinde alacaklı ödenmeyen kira bedelleri ile birlikte tahliye isteminde de bulunmaktadır. Borçlu itiraz dilekçesinde, alacaklılar tarafından takibe eklenen 15.06.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesine itiraz etmemekte, taraflar arasında 15.07.2005 başlangıç tarihli yeni bir kira sözleşmesi imzalandığını iddia etmektedir.
    Yukarıda vurgulandığı üzere, İİK.nun 269/2 maddesi gereğince borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılacağından, bu durumda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliyeyi isteyebilir.
    Öyleyse, kira akdini kabul eden borçlunun artık kira bedelini ödemiş olduğunu ispat etmesi gerekir.
    Öte yandan, icra takip hukukunun kendisine özgü şekli yapısı gereğince, icra mahkemesinin verdiği karar takip hukuk anlamında hüküm ifade edeceğinden, borçlu maddi hukuk bakımından genel mahkemede taraflar arasındaki geçerli sözleşmenin 15.07.2005 tarihli sözleşme olduğuna ilişkin dava açabilir.
    Şu halde mahkemece davalının takipte itiraz etmediği 15.06.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre eldeki uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.
    Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen ve aynı hususlara işaret eden Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanunu’n 29. maddesi ile eklenen “Geçici 7.madde” atfıyla aynı Kanun’un 366. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi