Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1497 Esas 2018/2261 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1497
Karar No: 2018/2261
Karar Tarihi: 05.07.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1497 Esas 2018/2261 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçuyla TCK'nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince mahkum edilmesiyle ilgili. Temyiz başvurusunun reddedilmesi sonucu hüküm onaylandı. Kararda yargılama sürecinde usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtiliyor. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor:
- TCK'nın 314/2 maddesi: \"Silahlı terör örgütüne üye olma\"
- TCK'nın 53/1 maddesi: \"Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası\"
- TCK'nın 58/9 maddesi: \"Ceza yargılaması usulü hakkında kanun veya kanun hükmünde kararnameye muhalefet\"
- TCK'nın 63 maddesi: \"Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında uygulanacak hükümler\"
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi: \"Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun\"

16. Ceza Dairesi 2018/1497 E. , 2018/2261 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.