19. Hukuk Dairesi 2017/3872 E. , 2019/1307 K.
"İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan elektrik abonelik sözleşmesine istinaden davacı tarafından davalıya elektrik enerjsi satışı yapıldığını, TRT Kurumu tarafından Elektrik Piyasası Kanunu’nun uygulamaya başladığı tarihe kadar bu nakillerden TRT Payı talep etmediğini ancak TRT Gelirleri Kanunu’nun 4/c maddesinde ve ‘otoprodüktör grubu’ şirketinin yapısında hiçbir yasal değişiklik olmamasına rağmen, Elektrik Piyasası Kanunu’na dayalı EPDK uygulamalarının başladığı 01.04.2003 tarihi esas alınarak EPDK’nın şirketlere verdiği lisans tarihinden itibaren grup ortağına yapılan elektrik enerjisi naklinin de nihai tüketiciye yapılan ‘satış’ olarak değerlendirildiğini ve bu kapsamda geriye dönük TRT Payı tahakkuk ettirildiğini,davacı şirket tarafından davalının ödemesi gereken TRT Payının TRT"ye ödendiğini, bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalı aleyhine ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/418 esas sayılı dosyası ile açtıkları davada davanın kabulüne karar verilerek kararın Yargıtayca onandığını,mahkeme ilamının icraya konulması sonucu borcun dosyaya ödendiğini, daha sonra asıl alacağa işleyen takip öncesi ve sonrası faiz ile bu kalemlerin KDV"sinden oluşan fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak davalı tarafından faturanın iade edilmesi üzerine KDV alacağına ilişkin icra takibi yapıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek yapılan itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine TRT katkı paylarına yönelik dava açıldığını, davanın davacının lehine sonuçlandığını ve talep konusu TRT katkı paylarının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğini, kararın Yargıtayca onandığını,yerel mahkemenin onanan gerekçeli kararında KDV’ler yönünden kabul kararı verilmediğini,bu nedenle bu husus da evvelce verilmiş bir mahkeme kararı olduğu ayrıca davalının taraflar arasındaki sözleşme gereği KDV borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya göre davacı tarafından davalıya karşı açılan ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/418 esas sayılı dosyasından verilen hükümde; 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verildiği,bu dosyada KDV alacağı talep edilmediği ve KDV hakkında da herhangi bir karar verilmediği, KDV"nin üretilen ürün veya hizmet için belirlenen bedel üzerinden alındığı, belirlenen bedelde KDV ayrıca gösterilmemiş ise, KDV"nin bedelin içerisinde olduğu kabul edileceği, davacının 10.000,00 TL"nin tahsilini talep ederken KDV"yi ayrıca göstermediği, bu sebeple KDV"nin bu miktarın içerisinde olduğu kabul edilmiş,bundan dolayı davacının ayrıca bir KDV alacağı mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava KDV alacağının tahsiline dair icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/418 esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan asıl alacakla ilgili fatura düzenlendiğini, söz konusu alacağın KDV"sinin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece taraflar arasında sözleşme içeriği uyarınca hüküm altına alınan asıl alacak içerisine KDV"nin dahil olup olmadığı, bu alacak nedeniyle KDV talep edilebilmesinin mümkün olup olmadığı yine faturada belirtilen KDV borcunun ilgili kuruma ödenip ödenmediği belirlenmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, mahkemece konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla yukarıda belirtilen hususlarda rapor alınarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda anlatılan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.