Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/47806 Esas 2015/1242 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/47806
Karar No: 2015/1242
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/47806 Esas 2015/1242 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/47806 E.  ,  2015/1242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalı bankadan kullandığı tüketici kredisi nedeni ile masraf adı altında kesinti yapıldığını ileri sürerek 1250 TL haksız kesintinin davalıdan yasal faizi ile tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 6200 TL "ye yükseltmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 6200 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 1250 TL sine dava tarihinden bakiyesine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, davalı banka tarfından kredi kullanımında davacıdan masraf adı altında kesilen haksız kesintinin iadesi istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
    Somut olayda, gerekçede hükmedilen netice miktarın tartışılmasında 2.481,00 TL nin davacıya iade edilmesi gerektiğinden bahsedilip dava ile ilgili olmayan hususların yer aldığı, Böylece kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmıştır.
    Bu husus, az yukarda açıklanan kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece, 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.
    2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.