16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1273 Karar No: 2018/2259 Karar Tarihi: 28.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1273 Esas 2018/2259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet kararına istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendiğinde, sanığın örgüte ait bir programı telefonuna indirdiği ve örgüt için çalıştığına dair kanıtların bulunduğu belirtildi. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtilerek sanık müdafiinin savunmalarının temyiz denetimine uygun şekilde eksiksiz olarak sergilendiği, hükümdeki yaptırımların kanuna uygun olarak şahsileştirildiği ifade edildi. Mahkeme kararı TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı kanunun 5. maddelerine göre verildi.
16. Ceza Dairesi 2018/1273 E. , 2018/2259 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ... isimli programı telefonuna örgütsel amaçlı indirdiğine dair ikrarı da gözetilerek dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının ayrıntılı şekilde araştırılmaması sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.