5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16453 Karar No: 2016/941 Karar Tarihi: 26.01.2016
Tefecilik - tehdit - hakaret - nitelikli yağma - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16453 Esas 2016/941 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2013/16453 E. , 2016/941 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik, tehdit, hakaret, nitelikli yağma, 6136 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyet, hakaret suçundan düşme, diğer suçlardan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanığa yüklenen tehdit, hakaret, nitelikli yağma, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından doğrudan zarar görmeyen Hazinenin davaya katılması mümkün olmayıp, hükmü temyiz etme yetkisi de bulunmadığından, Hazine vekilinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin sanık müdafiin 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet, O yer Cumhuriyet Savcısı ve Hazine vekilinin tefecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Tefecilik suçundan verilen beraat hükmünün temyiz incelemesinde ise; Sanık hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, Hazinenin bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı ile müşteki Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.