Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16460 Esas 2016/937 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu üyesi olan sanıkların, mal ve hizmetlere karşılık müstahsil makbuzu ve gider pusulası düzenlemedikleri, kooperatife ait banka hesabını yasal deftere kaydetmedikleri, 26/03/2010 tarihli ödemelerin ne için ve hangi üyeye yapıldığının tespit edilemediği, 2010 yılına ait ticari defterleri genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve tek düzen hesap planına uygun olarak tutmayarak görevlerini kötüye kullandıkları iddia edilen olayda; dosyadaki raporun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı gözetilerek, kooperatifin suç tarihlerine ilişkin tüm defter kayıt ve belgelerinin celp edilmesi ve dosyanın ekleriyle birlikte Emekli Sayıştay Uzman Denetçilerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilerek, söz konusu dönemdeki tüm gelir ve giderlerinin karşılaştırılması, işlemlerin kooperatif mevzuatına uygun olup olmadığı hususlarında rapor alınması ve suç tarihlerinde kooperatifdeki evrak kayıt ve yönetim işlemlerinin fiilen kim ya da kimler tarafından yürütüldüğünün belirlenmesi, bu işlerle ilgilenmeyen yönetim kurulu üyelerinin bu eylemlere ne şekilde iştirak ettiklerinin tartışılması sonrasında objektif cezalandırma şartı olan kişi mağduriyeti, kamu zararı ve kişilere haksız menfaat sağlanması unsurlarının oluşup oluşmadığı, varsa ne şekilde oluştuğu denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle tartışılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işledikleri kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.