Esas No: 2017/4292
Karar No: 2017/6945
Karar Tarihi: 12.12.2017
Görevi yaptırmamak için direnme - Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/4292 Esas 2017/6945 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2017/4292 E. , 2017/6945 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 1-Görevi yaptırmamak için direnme
2- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret
3-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
2-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Temyizden vazgeçmeye yetkili katılan vekilinin 22/02/2010 havale tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiği anlaşıldığından, sanığın temyizi üzerine yapılan incelemede;
Sanığın UYAP üzerinden alınan sabıka kayıtlarına göre suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan sabıkasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a bendi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği anlaşılmakla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılmaması bozma nedeni yapılmamıştır.
a- Duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunmayan sanığın dosya içeriği ile UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, hüküm tarihinde başka suçtan aynı yer cezaevi olan Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 24/12/2009 tarihli oturumda hazır bulundurulmaması ve savunmasının alınmaması suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
b-Sanığın tüm aşamalarda katılan tarafından kendisine hakaret edilmesi nedeni ile aynı şekilde karşılık verdiğini ve darp edilmesi sonucunda katılanın elini ısırdığını, arbede sırasında kafasının katılanın yüzüne gelmiş olabileceğini savunması, polis ekibinde görevli diğer memur ..."ın kollukta sanık tarafından katılana aynı zamanda hakaret edildiğini belirttiği halde talimatla alınan beyanında hakaretten bahsetmemesi, savunma tanığı ..."nın ise kolluktaki ifadesinde hakarete ilişkin bir anlatımı olmadığı ancak mahkemede alınan beyanında katılan ve sanığın karşılıklı olarak birbirlerine küfürlü sözler söylediklerini duyduğunu söylemesi karşısında, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve ilk haksız hareketin kimin tarafından yapıldığı husunda araştırma yapılmadan yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması,
c-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA,
12.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.