4. Ceza Dairesi 2020/1476 E. , 2020/18092 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit,yaralama,hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
1-Hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm açısından;
Eyleme, yükletilen suça ve ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik sanık ..."in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Tehdit ve yaralama suçlarından kurulan hükümler açısından;
Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."ün savunmasında, olay günü akrabası olan temyiz dışı sanık ... ..."ün, sanık ... ile kavga ettiğini gördüğünü, kavgayı ayırmak amacıyla yanlarına gittiğini belirtmesi karşısında, sanığın sonradan dahil olduğu bu olayda, sanıkların ne suretle önceden anlaşıp planlayarak iştirak iradesi içinde atılı eylemleri gerçekleştirdikleri açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile sanık hakkında TCK"nın 106/2-a-c maddesi uyarınca hüküm kurulması,
2-Tekerrüre esas alınan kasıtlı suçun, TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca hükmolunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma olması ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin değiştirilmiş olması ve anılan Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesindeki düzenleme karşısında; bu suç yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre, tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
3- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamaye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, bozma kararının 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi gereğince tehdit suçunu birlikte işledikleri gerekçesiyle cezası ertelenen sanık ... ..."e sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.