Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/20568
Karar No: 2021/2416

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20568 Esas 2021/2416 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/20568 E.  ,  2021/2416 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : ANKARA 9. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinin 8. fıkrasında yer alan “Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz” hükmü gereği sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu uyuşturucu madde ticareti suçu ile birlikte işlediği ve bu yönden hükmün düzeltilerek onandığı anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 22/02/2021 tarihinde üye ..."in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.




    (K.O.)

    KARŞI OY
    5271 sayılı CMK’nın 251. maddesi, 24.10.2019 tarihli ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş ve bazı suçlar yönünden uyuşmazlıkların basit yargılama yöntemi ile çözümlenmesinin yolu açılmıştır.
    Basit yargılama usulü ile adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası gerektiren suçların yargılamasının hızlı bir şekilde sonuçlandırılması ve bu suretle de daha ağır cezaları gerektiren suçlara yönelik soruşturma ve kovuşturmalarda daha fazla zaman ve emek ayrılması hedeflenmiştir.
    Anılan usulü gösteren CMK’nın 251. maddesinin 8. fıkrasında “Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz.” denilerek de birlikte işlenen suçlarda aynı yargılama usulünün uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
    Benzer düzenlemeyi içeren CMK’nın 253. maddesinde yer alan “uzlaştırma” usulünde de suçun “birlikte işlenmesi” durumu yargılama usulünün farklı yapılmasına engel teşkil etmektedir. Ancak uzlaştırmada kapsam dışındaki suçun “aynı mağdura birlikte işlenmesi” gerekirken basit yargılama usulünün uygulanması birden fazla suçun aynı mağdura karşı işlenmemesi halini aramamaktadır. Sadece birlikte işlenmesi engel teşkil etmektedir.
    Basit yargılama usulüne engel teşkil oluşturan birlikte işlenmesi kavramından söz edilebilmesi için bu usule tabi suç ile tabi olmayan suç arasında az ya da çok bir irtibatın varlığı aranmalıdır.
    Suçların birlikte işlenip işlenmediğini belirlemek için, suçların nitelikleri, işleniş biçimleri, zamanı, işlendiği yer bir bütün halinde değerlendirilmelidir.
    Uyuşmazlık konusu olan “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun işleniş biçimi gereği çoğu zaman bir başka suçla işlenmesi olanaklı değildir. Bu suç ile uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin soruşturmalar birlikte yürütülse de dava açılması gereken durumlarda delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektirir bir durum olmadığı takdirde her iki suçun yargılamasının ilgili mahkemesinde yapılmasında bir mahsur bulunmamaktadır.
    Uyuşturucu madde ticareti amacıyla uyuşturucu madde bulunduran sanığın, kullanmak için bulundurma suçundan cezalandırılabilmesi için ticaret amacıyla bulundurulan uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin deliller dışında başkaca delillere gerek vardır.
    Bu açıklamalar sonrasında dava konusu dosyası incelediğimizde, sanık ... ...’nın yakalattığı çok miktardaki uyuşturucu maddelerle ilgili uyuşturucu madde ticareti yaptığından bahisle dava açıldığı bu eyleminden dolayı mahkûm olduğu görülmektedir. Yine uyuşturucu madde ticareti yapma soruşturmasında yakalanan sanığın yaptırılan tahlilinde uyuşturucu kullandığı tespit edildiğinden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan da aynı iddianame ile dava açıldığı görülmüştür.
    Ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulunduran sanığın uyuşturucu kullanıcısı olduğu teknik yöntemlerle belirlenmiş ve bu delile dayanılarak mahkûmiyet kararı verilmiştir. Yani ticaret amacıyla bulundurulan uyuşturucu maddeler kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun delili olmamıştır. Tahlilinde çıkan uyuşturucu maddeyi ne zaman ve nerede içtiği belli değildir. Uyuşturucu madde ticareti suçuyla birlikte işlenip işlenmediği belli olmadığı gibi her iki eylemin irtibatı bulunmamaktadır. Suçlardan herhangi birinin delili diğerinin cezalandırılması için dayanak teşkil etmemektedir.
    Buna göre dava konusu kullanmak için uyuşturucu madde suçunu bir başka suçla birlikte işlendiğini kabul etmek mümkün değildir.
    Suç tarihi itibarıyla da TCK’nın 191. maddesinde yazılı atılı suçun üst sınırın iki yıla kadar hapis cezası olduğu gözetildiğinde hükümden sonra yürürlüğe giren ve sanığın lehine hükümler içeren “Basit yargılama usülü” yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    Bu nedenlerle sayın çoğunluğun hükmün onanması gerektiğine ilişkin düşüncesine iştirak etmek mümkün olmamıştır.
    Diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün;
    Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Nedeniyle bozulması düşüncesiyle, sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi