12. Ceza Dairesi 2019/10324 E. , 2021/3333 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmün gerekçe kısmında katılanın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir olduğunun, sanığın eyleminin TCK’nın 86/4. maddesi kapsamında sabit olduğunun yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışı olarak değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 23.00 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki araçla meskun mahalde, iki yönlü, iki şeritli, yatay güzergahta virajlı, eğimli, aydınlatmasız yolda seyir halindeyken üç yönlü ‘’Y’’ kavşağa geldiğinde yaya kaldırımı olmasına rağmen yolda yan yana yürüyerek karşıya geçmeye çalışan katılan ile ...’ye çarptığı, ...’nün basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı ancak sanıktan şikayetçi olmadığı, katılanın ise basit tıbbi müdahale ile giderilemez, 4. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde sanığın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği olayda;
1-Bilinçli taksirle işlenen nitelikli yaralama hali hariç taksirle yaralama suçunun şikayete tabi olduğu, somut olayda tek müşteki olduğu gözetilmeden sanığın TCK"nın 89/1. maddesinden cezalandırılması gerekirken TCK’nın 89/4. maddesi gereğince cezalandırılması,
2-Somut olayda; yolun karanlık oluşu, yayaların aniden yola çıktığı iddiası, yayaların kaldırım varken araç yolundan karşıya geçmeleri değerlendirildiğinde sanığın kusur durumunun tespiti için bilirkişiden rapor alınması, sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
3-Sanığın kusurlu olduğunun tespiti halinde sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi bozmayı gerektirmiş,
Kabule göre de;
a-Sanık hakkında hükmedilen 5 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddelerine aykırı davranılması,
b-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde tanımlı hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.