11. Hukuk Dairesi 2015/13127 E. , 2017/1189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/06/2015 gün ve 2015/55-2015/448 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkiline ait ... tarafından keşide edilen ... Bankası A.Ş. ... Şubesi ... no"lu hesaba ait 28/02/2015 tarihli ....000,00 TL bedelli, ... numaralı çek ile ... A.Ş. ... Şubesi TR ... no"lu hesaba ait 30/03/2015 tarihli ....000,00TL bedelli ve ... no"lu çekleri lehtarı ve yetkili hamili iken kaybolduklarını, çek bedeLlerinin talep edilemediğini, kötü niyetli kişilerin eline geçme ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, anılan senet üzerine ödeme yasağı konulması ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli müdahil ... vekili; söz konusu çeklerin ciro yolu ile devrinin söz konusu olduğunu, çeklerin müvekkili nezdinde bulunduğunu bildirmiştir.
Mahkemece; ara karar gereğince dava konusu çekler üzerine ödeme yasağı konulduğu, davacı vekiline istirdat davası açması için süre verildiği ve ... 2 Asliye Ticaret Mahkemesinde 2015/591 Esas sayısı ile menfi tespit ve istirdat davası açıldığı, 6102 sayılı kanunun 759. maddesine göre çeklerin zayi olmadığı, ... nezdinde bulunduğu ve davacı vekili tarafından ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit ve istirdat davası açıldığından sübut bulmayan davanın reddine, çekler üzerindeki ödeme yasağının devamına karar verilmiştir.
Kararı asli müdahil vekili temyiz etmiştir.
Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, bu davalar, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, istirdat davası açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Nitekim TTK sistematiği ve Dairemiz yerleşik uygulaması da bu yöndedir. İlke temelinde; hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de; çek iptali davalarında yukarıda açıklanan bu prosedür gereğince, hasımsız şekilde açılan davaya çek hamili üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı mevcut değildir. Somut olayda; mahkemece verilen hükmün, çek hamili olan üçüncü kişi tarafından temyiz edildiği, bu hali ile değinilen ilkeler ışığında, mümeyyiz çek hamilinin davada taraf sıfatının bulunmadığı ve esasen eldeki davanın tarafı olma imkanının da mevcut olmadığı, mahkemece çek hamilinin asli müdahillik isteminin kabulü yönünde kurulan ara kararının da mümeyyiz çek hamili lehine bu hususta usuli kazanılmış hak da sağlamayacağı anlaşılmakla, çek hamili ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahil sıfatıyla temyiz itirazlarında bulunan müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.