5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/9234 Karar No: 2020/8643 Karar Tarihi: 12.10.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/9234 Esas 2020/8643 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2019/9234 E. , 2020/8643 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/575 E. - 2018/576 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/575 E- 2018/576 K. sayılı kararının incelenmesinde, Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki... mahallesi 1027 ada 6 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı kanunun 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Davacı idarenin kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedel ile tespit edilen bedel arasındaki farkın kesinleşen karara göre davalıya ödenmek üzere 3"er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiği ve fark bedelin davalıya karar tarihi itibariyle ödenemeyeceği gözönünde bulundurulduğunda, bu kısım için aynı yasanın 10/9. fıkrası uyarınca işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde yasal faiz işletilmesine karar verilmesi, Doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden; Gerekçeli kararının hüküm fıkrasından faize ilişkin (3) nolu bendin hükümden çıkartılmasına, yerine (İdarenin kıymet takdirinde belirlediği bedel olan 855.708,50 TL ’ye 27.04.2018 tarihinden karar tarihi olan 09.10.2018’e, fark bedel 236.843,23 TL’ye ise 27.04.2018 tarihinden karar kesinleşinceye kadar faiz işletilmesine,) cümlenin yazılmasına, Hükmün böylece HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.