MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
Arsa sahibi ..., müteahhidi ... Şti olan inşaata ilişkin olarak yapı iskan ruhsatı alınması amacıyla... Beldesi Belediye Başkanlığına başvurulduğunda 12 ayrı kişi ve kurumdan inşaatın tamamlandığına ilişkin onay istenmesi üzerine, bu kurum ve kişilerden alınan onayları da ihtiva eden belgenin 28.12.2006 tarihinde ilgili Belediyeye sunulduğu, adı geçen 12 kişi ve kurumdan ikisinin “Proje Mimarı” ve “Proje Mühendisi” olduğu, proje mühendisi ve aynı zamanda arsa sahibi olan sanık ..."nun, Proje Mühendisi tarafından onaylanması gereken kısmı onayladıktan sonra, yetkisi bulunmadığı halde Proje Mimarı E.D. Mimarlık Ofisi ... (Mimar) yazılı kısmı da imza taklidi yapmak suretiyle onayladığı olayda; her ne kadar yapının tamamlandığı hususunu onaylaması gerekenlerden bir kısmı kamu görevlisi ve bunların düzenledikleri onay belgeleri “resmi belge” niteliğinde ise de, sanığın yerine imza attığı “Proje Mimarının” kamu görevlisi olmayıp özel bir mimarlık ofisinin sahibi olduğu, bu itibarla sözkonusu onayla oluşan belgenin de resmi değil, “özel belge” sayılması gerektiği, kurum yetkililerinin onayları ile kamu görevi yapmayan “proje mimarı, proje mühendisi” gibi kişilerin onaylarının aynı sayfada fakat farklı kutucuklar içerisinde yer almalarının kamu görevlisi olmayan kişilerin düzenledikleri kısımları da resmi belgeye dönüştürmeyeceği, zira bu durumda her bir onay kutucuğunun ayrı bir belge sayılması gerektiği ve bu nedenle belge niteliklerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi zorunluluğu düşünülmeden, sanık hakkında “özel belgede sahtecilik” yerine yazılı şekilde “resmi belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.