Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/23876
Karar No: 2020/10581
Karar Tarihi: 27.02.2020

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/23876 Esas 2020/10581 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2019/23876 E.  ,  2020/10581 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, suçun sübutuna, eksik inceleme yapıldığına ve suçun zamanaşımına uğradığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.02.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI DÜŞÜNCE

    Sanık ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, sahte kredi kartı üretmek suçundan TCK.nın 245/2, 62, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
    Karşı düşüncemiz eksik araştırma ile hüküm kurulması ve TCK.nın 245/2 maddesinde tanımı yapılan suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkindir.


    1) 05.04.2006 tarihinde, ... plaka sayılı araç ile ruhsatsız silah taşındığının ihbarı üzerine kolluk kuvvetlerince söz konusu aracın durdurularak yapılan arama ve devamındaki detaylı inceleme sonucunda sanığın üzerinde ... adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanı, pasaport ve aynı kişi adına düzenlenmiş ... Bankası Paracard kartı ele geçirilerek el koyma kararı verilmiştir.
    Kilis Cumhuriyet Başsavcılığının 14.04.2006 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında yalnızca sahte kimlikten dolayı sahtecilik suçundan TCK.nın 204/1 maddesi gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yargılaması sonunda sahtecilik suçundan kurulan hükmün Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 12.11.2012 tarihli ilamı ile bozulması ve sahte kart üretilmesi suçuna değinilmesi üzerine bozmadan sonra yapılan yargılamadaki suç duyurusu üzerine Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25.10.2013 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında sahte kart üretmek suçundan TCK.nın 245/2 maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlendiği, Kilis 3. Asliye Ceza Mahkemesince 07.11.2013 tarihinde, kredi kartının kima ait olduğu, işlem yapılıp yapılmadığı, sahte olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verildiği, Cumhuriyet Savcısı tarafından iade kararında gösterilen eksiklikler giderilmeden bu defa aynı iddianamenin 07.09.2014 tarihinde yenilenerek kamu davası açıldığı, ancak soruşturma evrakının incelenmesinde CMK.nın 160/2 maddesine uygun bir soruşturmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Sanık tüm aşamalarda, üzerinde ele geçirilen ... adına yazılı ... Bankası Paracard kartını düzenlemediğini, kullanmadığını, söz konusu kartın ... tarafından kendisine verildiğini savunmuştur.
    ... Bankası Genel Müdürlüğünün 927/4571310 sayılı cevabi yazısına göre ... adına numarası yazılı karta ait başvuru evraklarına rastlanılmadığı, 07.01.2014 tarih ve 927/3333945 sayılı yazılarında da belge aslına rastlanılmadığı, sanığın sahtecilik suçundan yargılandığı Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/447(E) sayılı dosyasına verilen cevabi yazıda ise ... ... isimli kişiye ait kimlik bilgilerinin gönderildiği görülmektedir.
    ... Bankası"nın cevabi yazılarında söz konusu kartın bulunup bulunmadığı anlaşılmamaktadır.
    TCK.nın 245/2 maddesindeki suçun oluşumu için başkasının hesapları ile ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartının üretilmesi, satılması, devir veya satın alınması gereklidir.
    Somut olayda, sanığın üzerinde ... adı yazılı ... Bankası Paracard kartı ele geçirilmiş ise de, gerçekten böyle bir kart olup olmadığı, Selim Kahramanın hesabı ile ilişkilendirilerek sahte kart çıkarılıp çıkarılmadığı, kartın kime, nasıl teslim edildiği, kart ile işlem yapılıp yapılmadığı gibi hususlarda gerek soruşturma gerekse kavuşturma aşamalarınca yeterli bir araştırma yapılmamıştır.
    Mahkumiyet için, öncelikle suça konu kartın ..."ın hesabı ile ilişkilendirilerek sahte olarak üretilmesi ve maddedeki diğer seçenek hareketlerin gerçekleşmesi gerekmektedir.

    Ancak dosyada, suça konu kartın sahte olarak üretildiğine dair hiçbir araştırma yapılmadığından, öncelikle kartın sahte olarak üretilip üretilmediğinin dosyada mevcut kartın renkli fotokopisinin bankaya gönderilerek, kartın bankalarına ait olup olmadığı, olduğu takdirde başvuru ve teslim evrakları ile işlem yapılıp yapılmadığı hususlarının açığa çıkarılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.
    2) TCK.nın 245/2. maddesi 5237 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği ilk halinde bulunmamaktadır. 5377 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle ikinci fıkra olarak TCK.nın 245. maddesine eklenmiştir.
    TCK.nın 245/2. maddesi “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” şeklindedir.
    5377 sayılı Kanun’un 27. maddesinin gerekçesinde “Başkalarına ait banka hesapları ile ilişkilendirilerek üretilen sahte banka veya kredi kartlarının ticari amaçlı olarak piyasaya sürülmesi karşısında, bu fiilleri yaptırıma bağlamak amacıyla..” denilmek suretiyle TCK.nın 245. maddesinin ikinci fıkrasının sonradan maddeye eklenmesinin amacı açıkça belirtilmiştir.
    Gerek madde metninde, gerekse maddenin ikinci fıkrasının gerekçesinde açıkça vurgulandığı üzere TCK.nın 245/2. maddesindeki sahte banka veya kredi kartının başkalarının banka hesapları ile ilişkilendirilmek suretiyle üretilmesi halinde ikinci fıkradaki suç oluşacaktır.
    TCK.nın 245. maddesinin ikinci fıkrasının sonradan maddeye eklenmesinin temel amaç ve düşüncesi son yıllarda çokça görülen ve rastlanılan ve uygulamada “kopya kart”, “ikiz kart” diyerek adlandırılan mevcut banka hesabı ile ilişkilendirme sonucu oluşturulan ve yaygınlaşan fiillerin müeyyide altına alınmasıdır.
    Başkasının kimlik bilgileri ile ilk defa bankaya başvurularak kart çıkarılması halinde adına kart çıkarılan kişinin daha önce banka hesabı bulunmadığından ilişkilendirilmeden söz etmeye olanak yoktur. Bu sebeple, ilişkilendirme olmadan sahte kimlik belgeleri ile bankadan başkası adına kart çıkarılması durumunda kullanılan belgelerin niteliğine göre özel veya resmi belgede sahtecilik suçu, bu kartın kullanılması ve yarar sağlanması durumunda TCK.nın 245/3. maddesindeki suç oluşacaktır.
    Başka bir anlatımla, TCK.nın 245/2. maddesindeki suç, önceden mevcut bir hesap ile ilişkilendirme sonucu oluşturulan ve uygulamada “kopya kart”, “ikiz kart” diye adlandırılan kartları kapsamaktadır.
    “Banka ve kredi kartının tanımı, 5464 sayılı Banka veya Kredi Kartları Kanunu’nun 3 üncü maddesinde yapılmıştır. Banka kartı, mevduat hesabı veya özel cari hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kartı,

    Kredi kartı, nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını şeklinde, aynı maddenin (g) bendinde kart çıkaran kuruluş olarak da, banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşlar olarak tanımlanmıştır.
    5464 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde de kartlı sistem kurma, kart çıkarma, üye işyerleri ile anlaşma yapma, bilgi alışverişi, takas ve mahsuplaşma faaliyetleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan izin almaları gerektiği ifade edilmiştir.
    Aynı Kanunun 37/2. maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir.
    5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir.
    Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir.
    TCK.nın 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir.
    İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır.
    Burada önemli olan unsur, karta, başkasının hesap numarasını ve hesap bilgilerini aktararak kartın oluşturulmasıdır.
    Maddedeki, üretme, satma, devretme, satın alma, kabul etme şeklindeki seçenek hareketlerde fiilin ticari amaçla yapılmasını ifade etmektedir.
    Suçun oluşumu için öncelikle, ilgili kuruluşlarca izin alan banka ve kredi kurumlarınca gerçek veya tüzel kişi adına açılmış bir banka ve kredi kartı hesabı olmalıdır. Daha sonra da bu hesaba ilişkin bilgilerin bir şekilde kopyalanarak kartın üretilmesi ve maddedeki diğer seçenek hareketlerin gerçekleştirilmesi gerekecektir.
    Başka bir anlatımla, banka veya kredi kuruluşlarının yetkisinde bulunan banka veya kredi kartının yetkisiz olarak sahte oluşturulmasıdır.
    Sahte kimlik ve belgelerle, kart çıkarma yetkisine sahip bankalara başvurup o kişiler adına hesap oluşturulması ve bu hesaptan kart alınıp kullanılması hesapla ilişkilendirme bulunmadığından TCK.nın 245/2. maddesindeki suçu oluşturmayacaktır.
    Başkasına ait sahte kimlik veya kimlik bilgileri ile o kişi adına kart çıkarılması halinde, kart, kart çıkarmaya yetkili kuruluş tarafından düzenlenmekte ve doğrudan hiçbir ilişkilendirme olmadan çıkarılmış olması nedeniyle TCK.nın 245/2. maddesinin uygulanma olanağı bulunmayacaktır.

    Başkasına ait kimlik bilgileri ve belgeleri ile bankaya başvurup, kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi ve kredi kartının kullanılması durumunda fiil 5464 sayılı Kanunun 37/2. maddesindeki suçu ve kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi esnasında kullanılan belgelerin özelliğine göre TCK.nın 204, 207. maddelerindeki suçu oluşturacaktır.
    Diğer yandan TCK.nın 245/2. maddesinde düzenlenen suçun konusu sahte banka veya kredi kartıdır. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanması için farklı zamanlarda birden fazla kart üretilmesi gerekmektedir. Sahte oluşturulan kartın dayanağını oluşturan belgelerin konusu sahte banka veya kredi kartı olan suç yönünden TCK.nın 43. maddesinin uygulanma olanağı yoktur. Ancak; sahtecilik suçu yönünden hüküm kurulması durumunda koşulları varsa zincirleme suç hükümleri uygulanabilecektir.” şeklindeki açıklama ile aynı hususlara vurgu yapılmıştır.
    Sonuç olarak, TCK.nın 245. maddesinin 2. fıkrası ile fıkra gerekçesinde açıkça söz edildiği üzere bu fıkradaki suçun oluşması için öncelikle başkasının bir banka hesabı bulunmalı ve bu hesap ile ilişkilendirilerek sahte kart (kopya kart-ikiz kart) üretilmelidir. Başkasının banka hesabı olmadan, kişilerin kimlik belge veya bilgileri kullanılmak suretiyle bankaya başvurularak kart çıkarılması durumunda, başkasının hesabı ile ilişkilendirme olmadığından TCK.nın 245. maddesinin ikinci fıkrasındaki suç oluşmayacaktır. Ancak, kullanılan belgelerin niteliğine göre özel veya resmi belgede sahtecilik suçu oluşabilecektir.
    Somut olayda, sanığın, Selin Kahraman"ın kimlik bilgileri ile banka şubesine başvurarak banka kartı çıkarılmasını sağladığı iddia olunması karşısında, TCK.nın 245/2 maddesi kapsamında kart sahibinin önceden açılan hesabı ile ilişkilendirilme olmadığından suçun oluşması olanaklı değildir. Unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraatine karar verilmelidir.
    Bu itibarla, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 27.02.2020







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi