11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3827 Karar No: 2017/3107 Karar Tarihi: 26.04.2017
Resmi belede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3827 Esas 2017/3107 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/3827 E. , 2017/3107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle; katılan Büyükosmanoğulları ... ve San. A.Ş. vekilinin 06.12.2012 tarihli şikayet dilekçesinde “... Elektronik Bilgi İletişim İnş. Teks. Tic. San. Ltd. Şti. müvekkilimizle girdiği ticari ilişki neticesinde müvekkilimize borçlanmıştır. Bu borçlanma karşısında hesabın kapatılması için firmaya yapılan başvuru üzerine firma çalışanı ve şirket sahibi olduğunu beyan eden ...... senet cirolayarak müvekkilimiz çalışanı ...’a teslim etmiştir” şeklinde beyanda bulunduğu ancak sanığın aşamalardaki savunmalarında katılan firma ile aralarında mal teslimi konusunda anlaştıklarını, kendisinin bu anlaşmaya istinaden suça konu senetleri düzenlediğini ancak malların teslim edilmediğini beyan ettiği, bu ifadelerin senetlerin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği hususunda çelişkiler barındırdığı anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından suça konu senetlerin önceden doğan borç nedeni ile verilip verilmediği araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.