5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14293 Esas 2020/12902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14293
Karar No: 2020/12902
Karar Tarihi: 15.10.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14293 Esas 2020/12902 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hüküm üzerine yapılan temyizde, sanık hakkında haksız teşdiğin uygulandığı ve bunun hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde yapıldığı, ayrıca yasal düzenlemeler dikkate alınmayarak müsadere cezasının hakkaniyete aykırı verildiği, vekalet ücretinin tarife hükümleri göz ardı edilerek hatalı hesaplandığı ve hak yoksunluğu hükümlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, hüküm BOZULMUŞTUR. 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi, 7242 sayılı Yasa'nın 61 ve 63. maddeleri ve 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. ve 5/2. maddeleri ile 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2019/14293 E.  ,  2020/12902 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup; sanığa ait gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirildiği olayda dosya kapsamına göre sanığın fiili benzer olaylarla karşılaştırıldığında, alt sınırdan uzaklaşarak teşdit uygulanmasını gerektirmediği halde hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde sanık hakkında teşdiden hüküm kurulması,
    2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    3-Suça konu gümrük kaçağı akaryakıtın miktarı itibarıyla aracın ağırlıklı bölümünü oluşturduğunun ve gümrük kaçağı akaryakıtın KEMT varakasına göre değerini gösteren 5.615,22 TL"den ibaret gümrüklenmiş değer ile nakilde kullanılan aracın 5.000,00 TL"den ibaret piyasa değeri mukayese edildiğinde müsaderesinin hakkaniyete aykırı olmayacağının anlaşılması, UYAP üzerinde yapılan araştırmada, suça konu aracın sanık tarafından 26.03.2014 tarihinde kaçakçılık suçunda kullanıldığı dikkate alınarak suça tahsis edildiğinin belirlenmesi karşısında nakil vasıtasının müsaderesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
    5-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.