Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 2183 m² yüzölçümlü tarla vasıflı 1990 parsel sayılı taşınmazın hükmen 26.12.1998 tarihinde “S.. E.., Süleyman kızı” adına tapuya tescil edildiği, davacının mirasbırakanı “Osman kızı S..E..”un baba adının tapu kaydında hatalı olarak “Süleyman” şeklinde yazıldığını ileri sürerek “Osman” olarak düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen 19.04.2012 tarihli ve 2011/109 Esas, 2012/235 sayılı kararın, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından; "yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı, Safiye Erdoğmuş’un annesinin tüm evliliklerini gösterir şekilde nüfus aile kayıt tablosunun istenip, gerekirse mahallinde keşif yapılıp, tanıklardan tapu maliki Safiyenin kardeşleri ile ilgili bilgi de alınarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece 26.03.2013 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; Yargıtay bozma kararına uyulmakla taraflar lehine kazanılmış hak doğacağı ve mahkemenin bozma kararında gösterilen hususların yerine getirilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur. Ne var ki, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmiş değildir. Hâl böyle olunca, hükmüne uyulmasına karar verilen Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 26.09.2012 tarihli ve 2012/8897 Esas, 2012/11045 Karar sayılı bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi, bu doğrultuda S..E..’un annesinin tüm evliliklerini gösterir şekilde nüfus kayıtlarının temini, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve tanıklardan kayıt malikinin kardeşleri ile ilgili bilgi alınması ve mülkiyet aktarımına neden olmamak bakımından davacının miras bırakanı ile kayıt malikinin aynı kişi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.