Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4441
Karar No: 2017/6962
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4441 Esas 2017/6962 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/4441 E.  ,  2017/6962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.09.2009 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine dair verilen 22.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davacı ... ile davalı ..."nin müteveffa eşi..."in 29.07.1990 tarihinde 12.360 m2 miktarlı 126 parsel sayılı taşınmazda 500 m2"lik bölümü birlikte satın aldıklarını, tapunun ... adına tescil edildiğini, aralarında ... Muhtarlığında inanca dayalı akit yaptıklarını ve arsayı da 250"şer m2 olmak üzere bölüştüklerini, o tarihten beri de sorunsuz bir şekilde kullanımının devam ettiğini, ..."in ölümü ile taşınmazdaki payının eşi ve çocuklarına sonra da çocuklarından satın alma ile davalı ..."ye kaldığını, imar uygulaması ile taşınmazın 662 m2 miktarlı 241 ada 18 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, davalı ..."nin zamanla davacıya arsadaki payını vermeyeceğini söylediğini belirterek, 241 ada 18 parsel sayılı taşınmazda davalı ..."ye ait hissenin 1/2"sinin iptal edilerek davacı adına tesciline, olmadığı takdirde arsa ve davacıya ait evin rayiç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, davacı ile davalının eşi arasında iddia edildiği gibi inanca dayalı bir akit olmadığı gibi fiilen paylaşımın da sözkonusu olmadığını, taşınmazın muris ... tarafından bedeli ödenerek satın alındığını ve zilyetliğinin de halen davalı ..."de olduğunu, davaya dayanak yapılan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, 29.07.1990 tarihli anlaşma senedinden davalı ..."nin haberinin olmadığını, taşınmazdaki bir kısım hisseyi davalının ...Belediyesinden satın aldığını, davacının iyi niyetli olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın inanılan tarafından kullanılma, yönetilme ve inanana iade şartlarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir. 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi; inanç sözleşmesi, inanılana bir hakkın kullanılmasında davranışlarını, inananın tespit ettiği amaca uydurmak borcunu yükler. Diğer bir anlatımla; inanan ve inanılan namına yapılacak bir işlemden sonra, taşınmazın mülkiyetini ona (inanana) geçirme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir.
    İnanç sözleşmesi anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak yazılı delil ile kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.Somut olayda; dava konusu 241 ada 18 parsel sayılı taşınmazın evveliyatı olan...126 sayılı kadastro parselinde 500/2360 hisse maliki olan... isimli kişinin bu hissesini vekalet verdiği...aracılığı ile 07.07.1990 tarihinde ...oğlu ..."e sattığı dosyada mevcut resmi senet ve tapu kayıtları ile anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı 29.07.1990 tarihli "anlaşma senedidir" başlıklı belge de yukarıda açıklaması yapılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca tarafların imzalarını taşıyan yazılı bir belge ve delil olduğu gibi tapuda yapılan hisse satışını da gösterir ve onunla uyumlu bir belgedir. Taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapılmış 80 m2 oturum alanlı bir evin bulunduğu da keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporları ile sabittir. Şu duruma göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, dava konusu taşınmaz öncesinde 126 sayılı kadastro parseli iken imar uygulaması ile önce 241 ada 7 parsel olmuş, sonra imar değişikliği ile 241 ada 18 parsel olmuştur. Davalı ..."nin murisi ..."in 241 ada 7 parselde 06.01.1998 tarihinde yapılan 18. Madde uygulaması ile oluşan 342/624 payı 19.08.1998 tarihinde intikal ile eşi ... ve çocukları adına paylı mülkiyet olarak tescil edilmiş, aynı tarihte çocuklarının paylarını satın alarak davalı ... taşınmazda 342/624 pay sahibi olmuştur. İmar değişikliği ile 241 ada 18 parsel olarak tescil edilen taşınmazda ..."in 342/666, davalı ..."un 225/666, dava dışı Veliköy Belediyesinin 99/666 payı var iken 23.08.2000 tarihinde belediye payının yarısını yani 99/1332 payı satın alan ... taşınmazda kendi payı ile tevhit sonucu 783/1332 pay maliki durumuna gelmiştir. Davalı ..."nin 23.08.2000 tarihinde satın almış olduğu bu 99/1332 payın, dava konusu satışa konu pay dışında kaldığı açıktır. Bu nedenle 241 ada 18 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına olan 783/1332 paydan sonradan satın aldığı 99/1332 pay dışında kalan 684/1332 payın yarısı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak ve dava konusu olmayan hisseyi de kapsayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi