İş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/2100 Esas 2018/1241 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2100
Karar No: 2018/1241
Karar Tarihi: 07.02.2018

İş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/2100 Esas 2018/1241 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığa iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü verilmiştir. Temyiz isteği reddedildikten sonra yapılan incelemede, sanığın bu suçları işlediği kanıtlanmış ve eylemlerin doğru şekilde nitelendirildiği belirtilmiştir. Ancak, daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, denetim süresi içinde yeni bir suç işlediği için açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılamayacağı vurgulanmıştır. Kararda, TCK'nın 53/1-b maddesinin infaz aşamasında re'sen uygulanabileceği ve sanık hakkındaki hükümlerde TCK'nın 62. maddesinin uygulanmamasına ilişkin fıkraların çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
-TCK'nın 53/1-b maddesi
-TCK'nın 62. maddesi
-CMK'nın 231/11. maddesi
-5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası
-1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2016/2100 E.  ,  2018/1241 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : İş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Sanığa yükletilen iş yeri dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E-2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında re’sen uygulanabileceği,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanıkla ilgili olarak, CMK"nın 231/11. maddesi gereğince, açıklanması geri bırakılan hükümde herhangi bir değişiklik yapma imkânı bulunmadığı, hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden ve hükümde çelişkiye neden olacak şekilde, TCK’nın 62. maddesi uyarınca cezalarda indirim yapılmasına karar verildiği hemen sonraki ek fıkralar ile bu kez aynı maddenin uygulanmamasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... ile müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görülmüş ise de, bu aykırılıklar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, sanık hakkındaki hükümlerde TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına ilişkin fıkraların çıkarılması” suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.