20. Ceza Dairesi 2017/6823 E. , 2017/6908 K.
"İçtihat Metni" Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar ... ve ... hakkında kamu davası açılmış, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 22.10.2013 tarihinde 2013/70 esas ve 2013/301 karar sayılı ilamı ile sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan mahkumiyetine karar verilmiş,
Hüküm sanıklar tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesince 27.03.2015 tarihinde 2015/427 esas ve 2015/4341 karar sayı ile sanıklar hakkında verilen hükümlerin, oybirliği ile onanmasına karar verilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle;
“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.4.2015 tarih, 2014/848-2015/136 sayılı ve 30.6.2015 tarih, 2015/230-2015/262 tarihli kararlarında da açıklandığı üzere, somut olaylarda yerel mahkemenin, 5237 sayılı TCK"nın 43 üncü maddesinin tatbikine dair uygulanması yerinde değildir.
Şöyle ki;
Esas olan gizli soruşturmacı görevlinin, bir suç işlendiğini tespit ettiğinde suç işleyeni yakalayıp yargı önüne çıkarmasıdır. Adli kolluk görevlilerinin amacı, uyuşturucu madde satın almak değil, sanığın bulunduğu mahalde uyuşturucu madde ticareti yapan kişileri tespit edip, bu suça ilişkin delilleri toplamak olup, aldıkları uyuşturucu maddeyi devralma ve mal edinme iradeleri olmadığından somut olaylarda gerçek alım satım söz konusu olmayıp, gerçekleştirilen eylem sanıkların suçlarını delillendirme işlemidir.
Somut olaylarda gizli soruşturmacı 08.11.2012 günü saat 16,35 te sanık ..."ten, 03.11.2012 günü sanık ..."ten uyuşturucu maddeler satın almıştır. Böylece sanıkların satmak için uyuşturucu madde bulundurma suçları belirlenmiş ve delil elde edilmiştir.
Buna rağmen gizli soruşturmacının sanık ..."ten 08.11.2012 günü saat 16.55 te ikinci defa, sanık ... Şişek"ten 06.11.2012 tarihinde, tekrar uyuşturucu madde almaları, sanıklar açısından ayrıca suç oluşturmamalıdır.
Zincirleme suç hükümleri uygulanarak sanıklara fazla ceza verilmemelidir.
Bu nedenlerle, sanıklar açısından Yüksek Dairenin anılan kararına itiraz edilmiştir.” denilerek, hükmün bu nedenle bozulmasını, aksi takdirde dosyanın itiraz incelenmesi için Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesi istenmiştir.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıklardan birden fazla kez uyuşturucu madde satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım -satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edildiği
Anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 27.03.2015 tarihli 2015/427 esas ve 2015/4341 karar sayılı onama kararının sanıklar ... ve ... yönünden KALDIRILMASINA,
3-Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez esrar satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım -satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanıkların cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.