Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1052 Esas 2016/10919 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1052
Karar No: 2016/10919
Karar Tarihi: 16.06.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1052 Esas 2016/10919 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, menfi tespit davasıdır. Davacı, davalının kendisi aleyhine iki farklı takip yaptığını ancak kendisinin borçlu olmadığını ve kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Mahkeme, davacının ikinci takibe dayanak belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığına ve davalının alacağını ispat edemediğine karar vererek, takipler nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline hükmetmiştir. Temyiz sonucu, sair temyiz itirazları reddedilirken, hüküm davalı yararına bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Kanun maddeleri kararda belirtilmemiş.
19. Hukuk Dairesi         2016/1052 E.  ,  2016/10919 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 06/10/2015
NUMARASI : 2014/970-2015/747
DAVACI :...
DAVALI : ..

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü ve genel haciz yoluyla iki farklı takip yaptığını, kambiyo senetlerine özgü takibe dayanak bonoda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, ilamsız takibe dayanak teşkil edecek şekilde davalı ile hukuki ilişkinin mevcut olmadığını, müvekkilinin maaşına konan haciz ile takiplerden haberdar olduğunu, davalının haksız yere işlemler yapması ve ihmali nedeniyle mağdur edildiğini, kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, takipler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinin şubesinden alışveriş yaptığını, bu nedenle sözleşme ve bono tanzim edildiğini, müvekkilinin işlemler nedeniyle herhangi bir ihmalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, takibe konu edilen bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı, diğer icra takibinde davacının borçlu olduğuna dair belge, imza, beyan bulunmadığı, davalının alacağını ispatlayamadığı, davacının yaşadığı manevi zararlar nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulünün gerektiği, davalının kötüniyetli takip yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, takipler nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Somut olayın özelliği dikkate alındığında, davacının manevi zarara uğradığına ilişkin delil bulunmadığı halde, yorum yoluyla yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.