16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1540 Karar No: 2018/2230 Karar Tarihi: 03.07.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1540 Esas 2018/2230 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan sanığı mahkum etti. Başvurusunun reddedilmesi üzerine yapılan temyizde, gerekçeli kararda suç tarihindeki bir yazım hatasının dışında herhangi bir usulsüzlük veya hukuksuzluk bulunmadığına karar verildi. Yargılama sürecindeki tüm usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği belirtildi. Kanunda öngörülen suç tipine uygun eylemlerde bulunulduğu ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği vurgulandı. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2. maddesi, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1. maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/1540 E. , 2018/2230 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun esastan reddine dair)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı,başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "28/03/2017" yerine "31/03/2017" olarak yazılması mahallinde giderilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.