Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6776 Esas 2017/3091 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat Sanıklar ... ve ... hakkında ortadan kaldırma

Sakarya ... Acil Yardım Hastanesinde beyin cerrahı olarak görev yapan sanıklardan ..."ın, .. ... İth. İhç. Ltd. Şti"nin ortakları olan sanıklar ... ve ... tarafından temin edilen 16-001023 kodlu polimerik maddeden imal edilmiş ...t adındaki medikal malzemeyi, 11.09.2001 tarihinde ... sigortalısı ..."nın ameliyatı sırasında hastanın vücudunda kullandığı halde, titanyumdan üretilmiş ..." implant adındaki medikal malzemeyi kullanmış gibi reçete düzenlediği ve buna göre sağlık kurulu raporu düzenlenmesine neden olduğu, diğer sanıkların da hastada kullanılan malzemeyi değil, reçetede yazılı ürünü faturalandırıp katılan kuruma ibraz ederek bedelini tahsil ettiklerinin iddia olunduğu olayda,
Sanıkların üzerine atılı ve sübutu halinde, bütün olarak 765 sayılı TCK’nın 339/1. (5237 sayılı TCK’nın 204/2) maddesinde öngürülen “memurun resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak” suçunu oluşturabilecek eylemleri ikiye bölünerek, resmi belgede sahtecilik suçundan beraat, özel belgede sahtecilik suçundan ise zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararı verilmiş ise de, sanıklardan ... ve ...’a atılı "memurun resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak" suçunun yasada gerektiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/3. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımı süresinin kesici son işlem olan sanıkların sorgu tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği, sanıklardan ...’a yüklenen eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 339/1 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 204/2. maddelerinde düzenlenen "memurun resmi belgede sahteciliğine iştirak" suçunu oluşturduğu, bu suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 11.09.2001 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, sanık ... yönünden 765 sayılı TCK’nın 102/3, 104/2, sanıklar ... ve ... yönünden ise, TCK’nın 102/3 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 25.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.