11. Hukuk Dairesi 2017/551 E. , 2017/1170 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22/11/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılarda vekili Av. i dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazda ekili ürünün davalılar tarafından sigortalandığını, taşınmazın tek parselde kayıtlı müstakil bir taşınmaz olmasına rağmen davalı ... şirketince taşınmaz için iki ayrı poliçe düzenlendiğini, poliçelerdeki hasat tarihlerinin farklı olduğunu, poliçe tarihlerinin özensiz bir şekilde düzenlenmiş olduğunu,17/06/2012 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda poliçeler ile teminat altına alınan ürünün tamamının yanmış olduğunu, 2081815 nolu poliçe yönünden talebin riskin süre açısından poliçe teminat kapsamı dışında kaldığından ödenmediğini, poliçe örneğini eksikleri tamamladıktan sonra vereceğini söyleyen davalıların mevzuatın yüklediği asgari aydınlatıcı bilgileri dahi vermekten kaçınıldığını, yöredeki hasat dönem tarihlerinin 15 Mayıs-30 Haziran olduğunu ileri sürerek, şimdilik 1000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek ticari faiziyla birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 10.06.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, 46.323,95 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı , müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, riskin gerçekleştiği tarihin süre açısından poliçe teminat kapsamı dışında kaldığını, aşikar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Ş vekili, müvekkil şirketin taraf ehliyeti bulunmadığını, müvekkil şirket aleyhine açılan davanın "husumet yokluğu" nedeniyle reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
./..
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının aynı taşınmaz üzerindeki aynı ürüne ilişkin yaptırdığı sigorta poliçelerinde poliçe bitiş tarihlerinin farklı yazılmış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, vade tarihlerinin farklı yazılmasının sigorta şirketinin hatası olduğu, poliçelerin düzenlendiği tarih itibariyle 14 günlük itiraz müessesinin Yasa"da yer almadığı, dolayısıyla düzenleme tarihinde sonra yürürlüğe giren Yasa maddesinin uygulanamayacağı, davacının talep edebileceği alacak miktarının 46.323,95 TL olduğu, davalı ...Ş"ye husumet tevcih edilemeyeceği gerekçesiyle, davalı ...Ş. hakkında açılan davanın reddine, davalı hakkında açılan davanın kabulü ile 46.323,95 TL"nin temerrüd tarihi olan 18/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu sigorta poliçesinin eki niteliğindeki maddesi uyarınca, poliçe bitiş tarihi, sigortalı/sigorta ettirenin poliçe tanzimi sırasında, sistemde belirlenen limitler dâhilinde, beyan ettiği ürün hasat tarihi olduğu düzenlenmişse de; Genel Şartların A.8/1. maddesinde sigorta sözleşmesi aksi kararlaştırılmadıkça, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, poliçenin düzenlendiği saatte başlayıp ve aynı saatte sona ereceği ve A.8.3. maddede teminat kapsamındaki risk nedeniyle, meydana gelen miktar ve kalite kayıpları, poliçede belirtilmiş olan sigorta dönemi ile sınırlı olduğu, yine A.9.2. maddesinde sigorta teminatı; her hal ve koşulda, poliçede belirtilen bitiş tarihinde sona ereceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davaya konu poliçede teminat başlangıç tarihinin 19.04.2012, bitiş tarihinin ise 15.06.2012 tarihi olarak belirlendiği, rizikonun ise teminat süresinin bitmesinden sonra 17.06.2012 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu hasarın poliçede teminat döneminin bitiminden sonra meydana geldiği, bu nedenle hasarın teminat kapsamında olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalıyararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin tüm, daval vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılardan verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.