
Esas No: 2016/4546
Karar No: 2018/7774
Karar Tarihi: 17.12.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4546 Esas 2018/7774 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi Dedeler Köyü çalışma alanında bulunan ve 1997 yılında yapılan ... çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümünün, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu davacıya ait 113 ada 37 parsel sayılı taşınmazın ... tespitinin 06.11.1997 tarihinde kesinleştiği ve bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 33.maddesi gereğince bir davada olayların anlatımı taraflara, hukuki nitelendirme görevi ise hakime aittir. Dava dilekçesindeki ve yargılama sırasındaki anlatımlardan davacının isteminin, mülkiyeti kendisine ait 113 ada 37 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde bulunup, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle sarı renkle gösterilen ve ... sırasında yol olarak tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak adına tapuya tescili isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Tescil harici yönlerin komşu parselleri hakkında ... tespit tutanaklarının düzenlenmesi usulüne uygun olarak sürdürülen zilyetliği kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla davacı ... tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetlik veya başka hukuki nedenlere dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde yalnızca hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak on yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup, gerek 3402 sayılı Yasa"da, gerekse de 4721 sayılı Yasa"nın tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tescil harici bırakılan yerler hakkında ... öncesi veya sonrası nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, tescil harici bırakılan bu tip yerler hakkında süreye bağlı olmaksızın her zaman tescil davası açılabilmesi mümkündür. Hal böyle olunca, Mahkemece işin esasına girilerek davacı taraf yararına dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde yazılı zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.